Bir pencere kenarında,
eski bir tabure üzerinde,
yarım kalmış mutluluklar cebimde,
tanış olduğum hüzünlerim heybemde,
henüz tanış olmadıklarım kim bilir nerde...
Pera da eski bir sokak,
sokakta eski bir mesken,
meskende bir pencere kenarında
eski bir tabure üzerinde,
pencerenin gördüğü:
cep telefonu selfilerine sıkıştırılmış
telaşlı hayatlar bazen,
pencerenin gördüğü:
el ele mutlu iki sevgili bazen...
yol verme kavgasında birbirine söven şoförler bazen de...
Eski bir pencere kenarında,
eski bir tabure üzerinde,
özlemişiz üç kafadar birbirimizi,
üç sıkı dost,üç yalnız,üç yaralı...
Pera da eski bir sokak,
sokakta eski bir mesken...
Herşey eski,hersey yorgun,
gel de dinlen dinlenebilirsen...
Ne yürüyüşler,ne koşturmaca,
Ne sloganlar görmüş bu sokaklar geçmişte
şimdi dingin,simdi sessiz...
dünü unutmuş gibi,
yarınlardan habersiz...
Eski bir pencere kenarında,
eski bir tabure üzerinde,
özlemişiz üç kafadar birbirimizi
üçümüz de kederli üçümüz de yorgun...
taş olsak duvar olsak mutlu olurduk belki de...
Bir eski pencere,
Yanında eski bir tabure,
Yorulmuş düşlerimle Ben bir de...
Kayıt Tarihi : 27.5.2025 18:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
27 Mayıs 2025 Minoapera hatırası İlhan Şeşen'e de saygıyla...
TÜM YORUMLAR (1)