Yıldızlar..
Tanrının çamaşırlarıdır onlar
Hava kararınca, çıkarır serer
Tutturur gecenin üzerine.
Ölüm kokan mandallarıyla.
Kimi zaman
Yıldızların suyu süzülür pencereme
Tanrı kaldırır, dürer kuruyanları
Kesilir birden bire, pencereme vuran damlalar
Yerini buğulanmış cam alır
Nefesimi verir, parmak uçlarımla yazarım adını
Penceremde adın var artık.
Tanrıyı göremiyorum
Hava karanlık
Penceremden balkonuna bakıyorum
Toplamış yıldızlarını
Gündüzedir artık umudum.
Penceremin kenarındayım
Uyuyup kalmışım, uyanıyorum
Perdeleri aralıyorum
Güneş yüzüme vuruyor
Tanrı nerede, göremiyorum
Çocukken, saklambaç oynamayı da sevmezdim.
Bulutlardan yastıklar yapmış
Uyuyor tanrı.
Rüyasında kuşları görüyor
Kuşun biri gelip pencereme konuyor
Gagasının ucunda bir not
"Penceremde adın var artık"
Düşünüyorum
Ne demek oluyor bu
Tanrının işine aklım ermiyor.
Ama yine de ortak noktamız çok
İkimizde gece kuşuyuz örneğin
Gündüzleri de uzun uzun uyuruz
En önemlisi de yalnızız!
Tanrının annesi yok, babası yok
Benim annem de var babam da
kendi içimde yalnızım oysa!
Yaratılışım böyle,
çevrem kalabalık olsa da.
Tanrıya umut bağlıyorum
Tanrı, annemi yanına alıyor!
Ben, yalnızlıktan geçilmiyorum
Hiç vakit kaybetmeden babamı da alıyor
Tanrının annesi yok, babası yok
Artık benim de yok.
Ortak ne çok noktamız oldu!
gece oluyor
Tanrı benide alıyor yanına
Ortada ne yalnızlık ne birşey kalıyor
Tanrıyla kalabalık oluyoruz
Annem, babam, tanrı ve ben.
Tanrı ölümü yarattı
Aldı kendine kattı
Dünyanın elinde üç şeker
Tanrının elinde dört şeker
Dünyanın eli bomboş
Tanrının eli dolmuş, taşıyor.
Tanrı şeker komasına girdi
Dünya aç elini şeker veriyorum diyor
Aldı, verdi. Aldı, verdi.
Düzen bu böyle sürüp gitti.
Penceremde adın var artık!
Elif Nur ArslançelikKayıt Tarihi : 18.8.2014 13:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)