Gün yine biterken sessizcesine
Bir ezan duyarken odamın loş karaltısında
Açarımda penceremi gözlerim ufukta ki güneşimi
Bazen gülümser gibi içimi ısıtır
Bazen bulutların ardına utanırcasına gizlenir
Gün biter ve gider
Hoş gelir gece ve gerçek sessizlikler
İşte o an pencerem değişir
Bir kapı olur sanki odamın loş karaltısında
Avuntu ararım hatıralarımda
Birçok sima gülümser sanki yüzüme
Gökyüzünün koyu mavisinde yıldızlara karıştırırım
Dalar giderim çok uzaklara hüzünle
Derin bir nefes çekerim derince düşüncelerle
Sanki tanıdık gelir o sesler bana
Geçmişten biri çağırır gibi gitmek isterim maziye
Penceremden sarkarım işte o an
İnerim hayal mahzenine
Güneşten yoksun kalmış
Naftalinli anılarım beni beklemekte
Hani bir zamanlar beni sevenler vardı ya
Gönlüm cız eder onları görünce
İşte o an pencerem değişir
Bir kapı olur sanki odamın loş karaltısında
Dolanırım gezerim anılar mahzeninde
İçimde sakladığım sevgi yumaklı düşler hücresinde
Tozlarla kaplanmış kimide toprağa saplanmış
Dokunamam acıtır ellerimi
Bir gül dikeni gibi
Yada keskin bir bıçak misali keser yüreğimi
Yankı yankı eder içimde sevda sözleri
Ne tarafa baksam hep aynı yüzler aynı gülüşler
Kimi yalan kimide gerçekler
İşte o an pencerem değişir
Kapanıverir yüzüme, kaybolur gülüşler
Uyanırım gözüme vurduğunda güneşler
Kayıt Tarihi : 23.1.2005 14:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!