Penceredeki Titreyiş Şiiri - Kamil Korgan

Kamil Korgan
45

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Penceredeki Titreyiş

Üşüyorum,
Âlem kefene bürünmüş -ki mevsim kış.
Kapı kırık, pencere ondan beter,
Yüreğimle beynim? Ah bu keder…
Uğultusuna kulak germişken kara düşünüşlerimin,
Titreyişlerin sesi bozuyor o ahengi; tık tık tık…
İsmini bilmediğim kuşlar, pencereme misafir,
Üşüyorlar, ayaklarına değmemiş bir kir,
Belli ki açlar;
Her yer beyaz, her an naçar…
Seyirdeyim şimdi;
Kanatları ellerim, dudakları sevdasızlığım,
Çırpınışları yalnızlığım oluyor bir an.
İçerden düşüyorum o çatışıklığın ortasına,
Soğuk, buz gibi soğuk…
Üşümüş kar taneleri tutunurken kanatlarına,
Ben sorular yazıyorum buğulanmış camlara;
Onlar gün sayar mı, yarını bilir mi, bahar
Ne zaman başlar… Sorarlar mı kendilerine?
Binbir keskin düşünüşe
Hedef olurum o pencerenin önünde…
Dokunmak istesem ürkerler
Ama ben öyle değilimdir;
Ne etindedir gözüm ne de süsünde…
Büyüklüğüm aldatıyor onları, hissediyorum
Ama bilmiyorlar ki kaderlerine ortağım,
Ben de üşüyorum ve mevsim bende hep kış…
Kanatları ellerimin, dudakları sevdasızlığımın,
Çırpınışları yalnızlığımın resmini ekleyip giderken
İçimdeki çatışıklığın titreyen nidasına;
Buğulanmış camlardaki sınava takılır gözlerim…
Kuşlar uçmuştur yeni bir konukluğa ve gözlerim,
Perçinlenmiştir her yerimden tutan çocuk soğukluğa.
İsmini bilmediğim kuşları unuturum ama
Ben, umudun ve sevdanın
Penceresindeki titreyişimi unutamam!
Kader mi?
Bunun eteğine- ettiğinden sonra- sığınamam…

Kamil Korgan
Kayıt Tarihi : 24.2.2009 00:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kamil Korgan