Bebek doğar, öğrenir baba anneden oyun...
Sevdalanmak işidir; daldan koparır yaprak...
Evlenmek yaşındasın; ne de uzamış boyun...
Aşk senin kalbindedir; gizlersen örter toprak...
Akıl uçmuş; sokaklar, parklar dar gelmektedir...
Dudakların söylüyor; tarihi mısraları...
Yüreğine köz düşen; sana yönelmektedir...
Yolcusun, çatlatırsın; şahları, kisraları...
Şurda uyuttun seni, şu çeşmeden su içtin...
Ayakların yerde mi, gökte mi belli değil...
Uğradığın terziyle güzel elbise biçtin...
Annen, baban kutluyor doğum yılını her yıl...
Çocuk mu istediler; evin şendir torunla...
Beslersin evladını; yeni yetme besiyle...
Sevgiliye yöneldin; karşılaşsan sorunla...
Kaç defa yürek yaktı? evin ninni sesiyle...
Ahiret dağarcığı dolu mu? düşün bazen...
Namaz mı kılmak gerek; sadaka mı vermeli?
Elbilerin kumaş; artık unutuldu pazen...
Oğlun, kızın büyüdü ve seccade sermeli...
Oğlun, kızınla gittin; eyupte mezar gördün...
Peygamberi misafir etmişti; orda yatan...
Nasıl gelmiş eyube? tarihçilere sordun...
Anılarına; taze yol sunar kitap satan...
Kayıt Tarihi : 1.12.2013 16:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!