Bir pencere açsanız gökyüzüne
Ben süzülsem içinize
Bir renk getirsem
Bir ahenk başka biçimde.
Gine teraziniz kalsa dengede.
Bir pencere açabilseniz keşke
Biraz rüzgâr, yağmur girse içeriye
Toprak suya kansa
Ağaçlar kurumasa
Gine teraziniz kalsa dengede!
(İstanbul, 8 Mayıs 2001)
Emine ErsinKayıt Tarihi : 13.6.2006 16:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

-GİNE tebrikler,,,-
Sen, odan ve penceren
dışarda karanlık
soluyan sessizlik var
diyorsun,
bir de uluyan rüzgar…
Bilmezsin ki
gördüğün karanlık benim içim
sessizlik sana ulaşan hissim
uluyan rüzgar;
karanlığımdan sana gelen feryadım
cam’a tutsak ettiğin yüzün
benim görmediğim yaranım...
gözlerinle gezdiğin yeryüzü
gönül izlerimi taşıyan mekanım,
gökyüzünde gördüğün ışıklar
mumlarımdır gönlümde senin için yaktığım
ve yalnız olmadığını sana onlarla anlattığım
ocağın, yüreğimde alev alev yanan yerdir
alevlerle tüten imkansız sevdamdır
elinden içtiğim ve içeceğim kahvelerin
acı ama hoş tadını hissediyorum damağımda
ve yağmurla selam diye sana gönderdiğim
ıslak damlalar duruyor hala yanağımda
Bilirim şimdi saat,
anıların gözlerde yürüme saatidir
vakit, yalnızlığın gecedeki nöbeti
ve
yüreğimin sensizlikte üşüme vaktidir
Dışarda gördüğün karanlık benim içim
şehirde yanan ışıklar;
onlar sana uzaktan bakan gözlerim
kimselere vermediğin sevdanı
ben tam beşbin senedir özlerim
Yitirdiğin umut karanlığımda yeşeriyor
öldü sandığın aşkın şimdi gönlümde eşleniyor
Evet söndü şimdi şehrin tüm ışıkları
çünkü kapattim ben gözlerimdeki bakışları
başlayınca gramafonda eski ayrılık şarkıları
kıracağım sabahımın ilk ışıklarıyla
gecelerde yüzünü tutsak ettiğin camları…
BirDeli
Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (3)