10 Kasım’dı 21.05’i gösteriyordu saatim. Havanın üzgüsü çoktan çökmüştü içime, yağmur damlaları çarpıyordu pencereme, kör kütük aşk yüklüydüm. İçimdeki aşk ateşi sühuneti, pelteleştirmişti bedenimi, baygın bakıyordu gözlerim, flu idi her taraf, başkalık hissediyordum, pusmak istemiyordum sondan.
Alkol alıp, meze yapmak istemiyordum yaşadığım aşkı, alkol almadan sarhoş olmuştum nice…Dalıp giden bakışlarımda kim bilir nerelere sarkmıştım. Yalnızdım, korkutmuyordu yek başına kalmak. Hiç kuşkusuz, sakıncasız, aşkı yaşıyordum. Sevincimi kuşku ile zedelemek istemiyordum.
İrkildim çalan telefonla, umurum da değildi arayan, susmuştu sonunda. Acaba diye takılı verdim birden gelen aramaya. Acep dedim neden takılırız ki biz, bu acabaya.
Telefonum her zamanki çalışından farklı çalıyordu. Odamda ki atmosfer bozguna uğramıştı ikinci çalışta. İçimdeki seda cevaplamamı istemiyordu inatla...
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam