En son sarılışın, en son öpüşün
Gözümde duruyor, o son gülüşün
Giderken her şeyi, alıp söküşün
Sensiz yapamıyorum, pencerem şahit
Bu aşkı ruhumda, neyle avutsam
Canımın içinde, nasıl saklasam
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Hasret, avutulabilir değil ki.
Paramparça olur yürek, her parçası yeryüzünün bir köşesine dağılır. Sesin ulaşmadığı kayıp bir kenttir. Ağıt, kurşun gibi ağır çöker derinlere. Camkırığıdır, batar, kanatır. Yanından geçince elele tutuşmuş sevenler, ardından bakakalırsın. Gözlerin dolar, içine akıtırsın.
Yüreğinize sağlık İbrahim Bey.
Tebrik ederim...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta