En son sarılışın, en son öpüşün
Gözümde duruyor, o son gülüşün
Giderken her şeyi, alıp söküşün
Sensiz yapamıyorum, pencerem şahit
Bu aşkı ruhumda, neyle avutsam
Canımın içinde, nasıl saklasam
Nasıl söylesem de, nasıl anlatsam
Sensiz yapamıyorum, pencerem şahit
Sadece bu sevgin, tesellim oldu
Verdiğin çiçekler, ardından soldu
Umutsuz beklemek, bak beni yordu
Sensiz yapamıyorum, pencerem şahit
Derin bir sessizlik, yalnızlığımda
Ne varsa odamda, hep sana ait
Uzansam hayâlin, sanki karşımda
Sensiz yapamıyorum, pencerem şahit
Kayıt Tarihi : 17.9.2016 20:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Recep Güçlüler](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/09/17/pencere-184.jpg)
Paramparça olur yürek, her parçası yeryüzünün bir köşesine dağılır. Sesin ulaşmadığı kayıp bir kenttir. Ağıt, kurşun gibi ağır çöker derinlere. Camkırığıdır, batar, kanatır. Yanından geçince elele tutuşmuş sevenler, ardından bakakalırsın. Gözlerin dolar, içine akıtırsın.
Yüreğinize sağlık İbrahim Bey.
Tebrik ederim...
TÜM YORUMLAR (1)