"ağzı yosun kokan pencerelerden,
deniz tuzuna bulanmış sabahları uyanırdık,
ekmek, çay derdi olmadan,
bulut yer, gökyüzü içer, öyle doyardık,
senin ellerin üşürdü, benim ayaklarım,
senin eldivenlerin üşürdü, benim çoraplarım,
ayaklarım ellerine sarılırdı,
ellerin, zaten ayaklarımın baş ucunda,
sokağa çıkınca, ceplerim ellerin dolardı,
ceplerim ellerine dolardı,
bastığım kaldırımlar donardı, ben, senden giderken,
baktığın, pencereler donardı, sen, beni beklerken,
hep beklenmezken geldim ben,
anahtarım vardı, ama yinede, ellerim zili yakardı,
senden giderken, bastığım bütün donmuş kaldırımlar,
ben gelince yanmaya başlardı,
beni beklerken, baktığın bütün donmuş pencereler,
ben gelince yanmaya başlardı,
ayaklarım, ellerinde yanmaya başlardı,
çoraplarım yanmaya başlardı,
eldivenlerin yanmaya başlardı.
dokunulmazlık ihtimalinden,
dokunulmazlık ihmalinden,
dokunulmazlık ihlalinden,
dokunulmazlık ihtilalinden,
devamı, senden - benden,
sonrası, hep den - den'le başlardı."
Kayıt Tarihi : 14.2.2013 23:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Sinan Berber](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/02/14/pencere-152.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!