Pena Şiiri - Akın Akça

Onla çalmayı sevmezsin gitarı
ama tırnaklarını da uzatmamışsın.
Çimlere geçip
bağdaş olmuşsun
yine de, Bilkent.. Doğu'da...

Turizm senin işin mi?
(hümanizma, gönül uzlaşın?)

Hayır,
özgürlük duygusu
veriyor diye burdasın:
(Evet, Hümanist; paylaşım evet!
daha da bir ötesi ama! !)
Kaçını tutman istenmiş: *
bambi ceylanları? ...
Çay içerken
elin kaç yerde olabilir?
Ahtapot musun yoksa
başkaları mı?
(sen değil, '..diye' düşünürler.
öyle diye;
genele baka, dize dize...)
İyi de, öte yandan,
oturup eğri doğru konuşmayan
(kişiler) kim? *
Söz vermek zorunluluk olsa;
sarf 'alışkanlık' denilen bazı,
benzeşemezdi
zaman'ın hayat yüzü'ne...
(Hayat yüzü değil,
yaşam bile değil,
hepsiyken yaşamak...)

Bak işte,
(apolitize) papyon - çocukluk, her daim
mavi üstüne beyaz benek
- hoş daha; kravat(sa) , az uzun;
smokini havuzlu limuzini onun.

[ Pena;
parmak, tutuyor onu.
Böylelerinde, tırnaklar uzun;
çalmak için(se) ,
''Word in Spanish' guitar'ı...
Ya da kısacık tırnakların,
yemişsin;
penan yok.
Aslında, penan senin
o papyon
(ve sanmasınlar
'elinde yok yok avcunda')
Bir de tırnaklar kısa,
yine de tıngırdatmak
hep işte daha isterik.]