Seni öpmeyi unutmuş biri olarak söylüyorum
Yağmur suyuna kül döküp
Kuşların
karanfil koktuğuna inanıyorum ben
Az biraz lacivert yakalı hırkan sinmiş üstüme geceden
Sabah kalkınca yüzümü de yıkamayacağım
Beklersen, çaputları birbirine bağlayan ellerimle
Ağzına incir ağacı bile dikeceğim
Kalbindeki son şiiri de
Topladım
Cebimden kestane şekerlerimi çıkardım bak ceketimi
koydum ortaya nar ayıkladım
Belki birlikte yersek, inceliriz
Daha zayıf kelimelerden doğarız belki de
belki belini kırarız
Muazzezin
Günün, o tuhaf yanıltıcı ıslaklığını avuçlarıma alıp
Öylece izliyorum senin
güllerle, konuşmanı
Etrafındaki bayaz laleler açmış olacak ki
Telefonun hep kapalı
Ankisörlü yalanlar icad ediyorsun
Bense inanır gibi yapıyorum
Halbuki, hava da toz izi var
Yokluğunda harfleri saymayı da öğrendim
Üstümde mor bir süpürge postalı
Mesala yıllardır kırık bir sandalyede oturuyorum
Başını aşağıya şarkıtan sarmaşıklar gibi
İki kolum var
İki de ayağım
Ve kalbimi çizikler içinde bırakan bu yağmurdan
Eteğimdeki taşları kabuğuna oturttum
Yine ağzımdan
bozuk kelimeler çıkıyor bak
Ama küfür değil
Bu arada senin güllerle konuştuğun konusunda
uyduruk cümleler düşerken
Muazzezin çenesinden
Yalan olmasın da
pembe sözcüklerin
tanrıya
yalvardığını bile gördüm...
Özge Özgen
Özge ÖzgenKayıt Tarihi : 11.2.2022 01:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!