Kilden bir tebessümle
Kızılcık lekeleriyle gitti
Saat sekiz.
Saat sekizde
sakızlı bir rüzgara
Yine soğuk birşeye kapıldım
'üzerine eğilmiştir göğün bütün rüzgarları'dedi hölderlin.
Üşümek beklemektir,değil mi?
Ve güneş çakılları yarattı
çemberlere sığındık
Yağmur karıştırıyor kirpiklerimi
oklar şaşkın,hazar kırık
Benim de ellerimde ise bir şeyler
Hep eksik derken
Cımbızın mermer üstündeki tıkı
Yahut çatlak Bohemya fincanı
Rüzgar
Gould mırıltısı
Zeytin yapraklarında
Arar seni,tohumların s'si,
Albümlere gömülü gizli şarkı
Sarışın kaldırımlarda deniz lekesi
Toprak eflatun kokusuyla yün toplar
Dikenleri ayıklarım saçlarından
Ilık göletlere ibadet eden ejder böcekleri
Ve kuru bir deniz içinden geçeriz
Akşam,en sevdiğimiz saat
Suyu tarif ediyorum:
Sessizdir
Üşümez
Küçük şeylerin tanrısı
İçinde camlar taş olur.
Birkaç gömleği vardır
sizi düşündüm biraz
sizi ve ellerinizi
vakit gece yarısından az ötedeydi
geceyi giyinip,
cüzdanıma birkaç şiir sıkıştırdım
her an size acıkabilirim diye..
Pencerem ıslak
Göremiyorum yüzündeki değişimi
Yeni sakalını, sarıya çalan gözlerini,kahve içişini.
Hayvan postlarına sarılmış kar kokulu Tanrım
Sana kiraz ve ölü yaseminler getirdim
Al yıka denizin köpüklerini.
İşte tavanımda duruyor,
nasıl kalkılır sabah saat beşte-
Güçlü kollar, yoo
bu değil ihtiyaç duyulan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!