Pek de alışık olmadığın
Aslında hep olması gereken
Ya da yüzünü dönmen gereken yerde…
En kırılgan en acıtıcı,
Anılarının hayaletvari dolandığı
Sardıkça daha da yalpalayan
Ama sonuçta hep aynı son uca akan
Sarmaşık dümende…
En sıkılgan en başıboş,
Benliğinin durmadan mezar kazdığı
Yıllardır düş yüzü görmeyen
Sızıntılardan doluşan bakımsız bahçende
Kanatsız uçuşan alerjin polende…
Binlercesi ölecek yine
Sen duyumsamayı istesen de
Ya da bi antibiyotik
Artık fayda etmeyen dezenfekte
Kronik olan aptallığınsa
Kulağında hep aynı rüzgar
Aynı beste
Ulağında hep aynı haber
Aynı güfte
Mutfağında hep acemi aşçı
Kofti köfte….
Daha güzel söylenir artık
Birbirine dolanan adımlarından düşmekten korktuğunda
Ama yüzünü tenini tinini sırılsıklam balçık yapmış çamurundan
Başını yüzünü biran önce temizlemeye kalkmadan kaldırdığında
Birkaç serin ve sakin adımdan sonra
Teninden akıp gitmeye çok az sızmaya
Kurumaya
Kurudukça
Senin içinden daha fazla coşan sızan tohumlarına
Bir çok şeyi yaşamış
Gerçek bir vatan toprak olmaya başladığında çamurun
Ve adımlarını
Doğduğun günden beri ölürken aslında
Yaşar gibi duyumsamak için
Bastığın toprağa daha sağlam
Ama göğe doğru daha yükseğe kaldırırcasına edayla
Çekinmeden sallarken yarına
Daha güzel söylenir artık
Aşkının adı
Arzularının en damıtılmış
En ilksel
En rafine
En kendiliğinden
En sade
En karmaşık akağı….
30.03.2008 – Kalıcı konutlar / Düzce
Selim BayrakKayıt Tarihi : 15.6.2008 18:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!