Pejmürde Bir Tuval Şiiri - Ömer Yücekaya 2

Pejmürde Bir Tuval

hiç kimse görmese de
ben şahidim
yıldızlar sana gülümserdi geceleri

sen gülünce
bu şehrin parkları bahçeleri çiçeğe öykünür
göğe biraz hüzünlü baksan
bulutlar anın da yağmur giyinirdi

bir çöl prensesi gibi gelirdin bu örümcek kafalı şehre
ölü toprağını atardı üstünden şehir
caddeler
sokaklar
Fidayda’ya durur
miskin esnaflar
tefeciler
büfeciler
yedi uyuyanlar gibi uykusundan uyanırdı

bazen çapkın bir rüzgar hafifçe uçururdu eteğini
aç gözlerle cama yapışırdı bitirim taksiciler
seyyar satıcılar işi gücü bırakır seni seyreder
eski tüfek hovardalar ağarmış bıyıklarını bükerken
dut yemiş bülbüle dönerdi yeni yetme çapkınlar

aşk varsa eğer…
bu öküzün boynuzundaki yalan dünyada aşk varsa
aşk sendin
senden başkası namahrem
sen ana sütü gibi helaldin

mühür de sendeydi hüküm de
kafesin kapısı açık olsa da kaçmayan kuşlar gibi
ne senden başka bir yere uçardım
ne de kimseyi alırdım kafesimden içeri

seni bekleyen
pejmürde bir tuvalim şimdi

üstüme de hayatın renk karmaşası
içimde muttasıl büyüyen bir özlem
hadi gel
zamanlı ya da zamansız
sadece sen gel

senin renginden başka her renk
kirletiyor
senin elinden başka her el
kanatıyor beni

Ömer Yücekaya 2
Kayıt Tarihi : 13.5.2025 18:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!