pazartesi pazarın peşine takılmış
benden değil
salı parkımda salıncağım
çarşambayı sel aldı diyorlar
perşembe benden beter
cuma mübarek bir gün
cumartesi cadılar bayramı
..
Şimdi uzak bir kenttesin
Ve yağmur yağıyorsa
Düşüyorum yüreğine tane tane
Gelir serilirim sular gibi kıyılarına
Gelir karışırım martıların çığlıklarına
Gelir girerim derin seher uykularına
..
Yağmurlu bir bahar sabahı
masamda dumanlı acı kahve
yanında iki dilim tereyağlı kızarmış ekmek
bir de sabah günlük gazetem gelmişse önüme
günlerden pazartesi de değilse
hayat bazen güzeldir arkadaş
bak keyfine.
..
Elveda gözbebeğim
Bugün günlerden Pazartesi,
Ayrılığımızın birinci yılı ertesi..
Veda edişimizden beri kurumadı hiç gözyaşlarrım
Ne zaman seni hatırlasam bir köşeye çekilir ağlarım.
Yeri hiç farketmez
..
Bir pazartesi günü idi,
Feleğimin şaştığı yerdeyim.
Bir meleğin göz hapsindeyim.
Ölürken dirildiğim yerdeyim.
Efsane olacak aşkın doğduğu yerdeyim.
Saat dördü biraz geçiyordu.
..
yaşam beni mutlu kılmıyor
en azından sıkıntılı değilim
günler sıradanlık getiriyor
neyseki ben tekdüze değilim
hafta pazartesi ile başlıyor
en azından o günde değilim
..
annesi amine hatun
abdullmutalibe torun,
ismailden gelir soyun,
hz,Muhammed aleyhisselam.
20 nisan pazartesi,
571 gecesi,
..
12 Eylül Cuma günü kapım hızlı hızlı çalındı,açtım Hayri dayı ' Hoca çabuk televizyonu aç darbe oldu' dedi ' genemi bu adamları kurtardılar' dedim.Kimdi kurtulan bu adamlar, Demirel ve Ecevitti elbette.Açtık televizyonu 'omuzu kalabalık beş paşa oturmuş sakın sokağa çıkmayın demektelerdi.' ama benim çıkmam lazım.Yıllarca köylerde ebelik yapan hanımım, şehirde çalışabilmesi için vilayette kurs görmekteydi.Köylerdeki canlar can değil, nasıl olsa doğuruyor, ama şehirli kadınlar öylemi, onların doğurması için köy ebelerine kurs vererek doğumu öğretmek lazım dı...Eşimi Cuma günleri alır, pazartesi sabahı vilayetteki hastaneye bırakırdım.İki küçük çocukla biz hafta içi beraber dururduk.O günde hanımı almam lazımdı.Hayri abi ' gitme hoca ne olur ne olmaz ' dedi.Ama mutlaka gitmeliydim yıkanacak çamaşırlar vardı. Çocuklar annelerini özlemişlerdi. Çıktım yola biraz gittim yolda iki asker el etti durdum.' abi nereye gidiyorsun' dediler.' vilayete gidiyorum dedim.' Bizide al ' dediler.Aldım arabaya düştüm yola..yollarda barikatlar var ama beni arabada askerler olunca durduran olmadı. Vilayete gelince askerler indi, ben eşimi hastaneden alıp geri yola çıktım.Bir fırının önünde durdum ekmek alacağım arkadan bir ses ' durma devam et' ' ekmek alacağım' ' ne ekmeği durma yürü hadii..' tabii biz ekmek alamadan devam ettik. Biraz önce geçtiğimiz yoldan geriye gittmekteydik.İlk barikata geldik, dur işareti durduk, üzerimize birkaç asker silahları doğrultu ' inin aşağıya' indik. 'Aç arabanın kaputunu, bagacını, kapılarını, torpidosunu' açtık,' nereye gidiyorsunuz, sokağa çıkma yasağını bilmiyor musunuz' biz sessiz durduk.Hanıma o akşam hastaneden görevli kağıdı verilmiş.Onu gösterdik 'geçin' dediler.Yola devam ettik..biraz aşağıda yine yol bağı var.'inin aşağıya, açın arabanın her kapısını,bu arada üslerimizde yoklanıyor tabii.'Nereye gidiyorsunuz, neden sokağa çıktınız' ve benzeri sorular ve silahlar üzerimize doğrultulmuş vaziyette..görev kağıdına bakma ve yola devam izni...biraz aşağıda yine yol bağı..bizim gibi bir kaç araba..yol sessiz..yine inin arabadan, siz kimsiniz, neden dışarıdasınız,en ufak bir hata yada kıpırdanma yapsak öyle sanıyorum bizi vuracaklar.Oldum olası silahtan korkarım, dahası yanımda hanım var...serde erkeklik var...korkmamaya çalışıyorum...neyse yarım saatlik yolu birkaç saatte gelebildik.Çocuklarım biri sekiz, bir beş yaşında evde bizi endişeyle beklerlerken bulduk.Teselli ettik.
Bu bir günlük aklımda kalan olay.Ama genede 'DARBECİLER YARGILANSIN' Derken düşünüyorum..sanki ordumuza hakaret ediyormuşum gibi geliyor.Ben her yerde her zaman bizi koruyan ordumuza hakaret etmek istemiyorum. Birde geriye değilde hep ileriye baksak daha iyi olmaz mı arkadaşlar...
Neyse şimdilik bu kadar.
Herkese saygılar.
..
Bugün günlerden pazartesi.
İşin,okulun yeni bir çilenin başı.
Seni sevmemem için bir neden daha işte.
Bugün çilenin başı, özgürlüğün
İstemeye istemeye gelen özgürlüğün başı.
sensizlik,
Özgürlük…
..
Güzelim ben seni
Perşembe günü gördüm
Cuma günü ise sevdim
Cumartesi peşindeydim
Pazar sevgilindim
Ah o Pazartesi günü yok mu
..
(Tanrı’nın gözlerini gözlerinde
Sözlerini sözlerimde
Varlığını varlığında bulmuştum
Sen gidince Tanrı’mıda unuttum)
..
Gözyaşlarım tükendi, bitti
Masal misali üç günlük bir rüyadan sonra
En uğursuz ayım oldu Kasım
Hele o ıstırap dolu pazartesi günü yok mu
Sensizliğin acısı dinmek bilmedi
O hüzünlü saatlerden sonra
..
Sen öyle bir yara idin ki;
Yarar idin yüreğimi
Hayat ile ölüm diye
İkiye
Yâr!
..
Düşündüğüm sensin kokladığım sen,
Havamsın aşımsın,aldığım nefessin sen,
Karanlığımda ışık,gözlerimden akan yaşımsın sen,
Senden başkasını seversem gülüm,bu kör kurşunla vur beni.
Bir dünya kurdum ey cannnn,ey güzel,
İçinde sen varsın sadece sana özel,
..
Boşuna kalbini kıracam deme bana,
Ben onu sana vermiştim ta ne zamandan,
Al ne yaparsan yap!
O senin malın, ister kır, ister sakla,
İstersen at denize, yem yap balıklara,
Ama asla bana geri yollama...
..
Pazartesi günü hersey belli olacak,
Ya benim istedigim olacak,
Ya bu hayat son bulacak.
Ya ben olacak,
Ya diger insanlar.
Cesaretimi topladim,
..
Bugün Pazarmış.
Bir arkadaş söyledi.
Senden duymayalı çok oldu günleri.
Bazen cuma diyorlar, bazen pazartesi.
Biri de çıkıp demiyor ki başka.
Diyemezler.
Sensizliğin’ertesi diye bir günüm var benim.
..
Kan kızılı bir şafak göründü bu akşam ufukta
Matemlere büründüm yine senden uzakta
Ağlamaklı gözlerim silmeye varmaz ellerim
Mutlu günler özledim yine senden uzakta.
Karardı hava nihayet sabahı beklemek gerek
..
Yatma vakti geldiyse eğer
Uyku kollarını açtıysa
“Gel yatalım artık” diye.
İnsan fırsatı kaçırmamalı.
Aldatmak değil bu seni başkasıyla.
Sadece bir sıcaklık arayışı bence.
..
Saat on sekiz otuz
Günlerden Pazartesi
On iki nisan
Bin dokuz yüz yetmiş dokuz
Ben Isparta’ ya giriyorum
Yağmurlar altında
Ben geleceğimi arıyorum
..