Su mudur bu avuçlarımız içinde tenimizi yakan?
Kavga ettiğimiz varlık etten tırnaktan değildir
Bugün yaşanılacak bir gündür ama kolay değildir
düşünce yolculuğunda kasisler ezdiğimiz
Düşünce hangimiz alçalırdık ,
kimin yarası ağırdı?
Teker teker kanayan yerlerimize ağladık
Uyandık bir pazartesi gözlerimiz yangın yeri
Yağmurla yıkadık gözlerimizi
avuçlarımız kaynar
Uyuduk bir pazarın korlandığı gecede
Durulduk bir sabaha pek ertesi değildir
Vuruştuk kum ortasında etrafı barut kokar
Vuruştuğumuz sebep cenk adeti değildir
Biz ölümün dalgasına kürekler yetiştiririz
Kendimizi savurmasak eğer
bir şehir savrulacak
Biz yegâne nefesimize öylesine taparız ki
ayaklarımızı asarak yürümek gelir içimizden
Yaşamak olsun şehrimiz savrulmadan
Yaşadığımız şehir bizden öte değildir
Şarkıların izi kişinin duvarında ukte ukte
Çerçeveler büsbütün aynaları kırılmış
Duymasak kesecektik bileklerimizi tanrının kanununu
Kaybolduk ki bu ilk boşluğumuz değil
Büyüyen ve büyüdükçe beyhude kederleri
geçmişiyle hatırlatan
Kayıt Tarihi : 28.9.2023 18:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!