Cıvıl cıvıldı yine pazaryeri,
“Pazar güzeli bunlar
Dalından koptu yeni,
Patatesler Ödemiş’in,
Yeşillikler Tire’li.”
Kulaklarımda çınladı
Satıcıların canhıraş sesi.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bazen çarpar eli pazarcının, düşmelidir bir iki tanesi en güzel meyvenin. Bazen de hiçbir kusuru olmayanını aa bu çürükmüş dercesine atar-mış- gibi yaparak savuruverir tezgaın kenarına. Pazarcı bilir kendisinden sonra gelen müdavimleri. Ve pazarcı saklar, onları düşünen erdemini... Değerli Hanımefendi Üstâdem; Birbirinden değerli yorumları okuduktan sonra söyleyecek söz bulamadık. Saygıyla selamlıyorum.
Selamlar, sevgiler ve başarılar dost Şair.
Doyasıya zevkle okuduğum Michael Soluhuv'un Nobel Edebiyat ödüllü romanı 'Durgun Akardı Don' ( 1. cilt ) ve Don Kıyısında Hasat'( ikinci cilt) isimli romanları, batı dünyasının edebiyatçıları tarafından kritik edilirken, vardıkları ortak düşünce şuydu: 'Bir yazar, salt somut gerçeklere dayanarak, önünde uzayıp giden bir bozkırı 25 - 30 sayfa tasfir (tanımlama) yaparak anlatabiliyorsa; o güçlü kalemi insan beyninden geçen düşüncelerin karakalem resmini yapacak kadar yetenekli bulmakta haklıyız' düşüncesiydi.
*Pazar Yeri Islaktı* şiirinde gördüğüm saygın emek türü, toplumsal yaşamdan alınan içler acısı sızıların izlendiği tablo, yaşadığımız ülkenin gerçek tablosundan başka birşey değildir. Şair şair olunca, kendi duygu ve düşüncelerini toplumun sosyal yaşamınyla birleştirerek insan yaşamında sayısız şiir konusunu işleyebilmektedir. Sizin çizdiğiniz bu KARA KALEM tabloyu sorumlu kişilerin dikkatlice görebilmelerini dierdim. Sizleri, insansever, yurtsever duygularınızı kutluyorum.....++
Yüreğine sağlık arkadaşım,harika bir şiir okudum,tam puan ile antolojimde,saygı ve sevgi ile sağlıcakla kal.
Gül yüregine Selam olsun, duygulu ablam...
Bu güzel siiri Güldeste siir grubumuzda paylasiyorum....Tebrikler...
PAZAR YERi ISLAKTI
Cıvıl cıvıldı yine pazaryeri,
“Pazar güzeli bunlar
Dalından koptu yeni,
Patatesler Ödemiş’in,
Yeşillikler Tire’li.”
Kulaklarımda çınladı
Satıcıların canhıraş sesi.
Oyuncak istiyordu besbelli.
Bir çocuk çekiştiriyordu anneyi,
Bir adım atmıyordu ordan ileri.
Kadın sepeti doldurdu da
Sanki oyuncak mı kaldı geri?
Kimilerinin yarımdı filesi,
Kimileri de kıtlıktan çıkmıştı sanki.
Alıcılar, satıcılar çekildi,
Gün sona erdi, ıssız kaldı pazaryeri.
Başka pazarlarda görücüye çıkacaktı
Malların tüketilmeyenleri…
Gece hava ayazdı, pazarcılar bitaptı.
Eve götürdükleri ekmek parası
Ve pazarın dar sokakları
Onların alın terlerinden ıslandı…
El ayak çekilince ortalıktan
Çöpçüler işbaşı yapmadan
Geldiler arka sokaklardan
Pazarın gececi müdavimleri.
Ellerinde pazar sepetleri,
Yiyecek bir şeyler aradılar
Karıştırdılar atılan çöpleri…
Ürkekti bakışları,
Çekingendi davranışları.
Sokak lambalarının altında
Gölgeleri uzadı, uzadı...
İki kereviz, üç pırasa, beş soğan,
Nasipten fazlası olmaz dediler,
Çocuklar bu gece tok yatacaktı anlaşılan.
Utandılar birbirlerinden
Utandılar kendilerinden, kaderlerinden.
Boş dönmedikleri için eve
Gizli, buruk bir sevinç geçti içlerinden.
İyi ki karanlık bastırdı da
Evlerine döndüler kimseler görmeden…
Naime Özeren
Bir pazar yeri hatırlarım, eski zamanlardan kalma bir plaktır oysa, dinlemesi zor olan...
Ama ne zaman bir pazar yerinden geçse gözlerim, hatırlarım işte, hatırlatırlar mutlaka !
Maziye kaybetti beni bu şiir, şimdi def'olma vakti...
Takdire şayan bir gözlem yeteneği ve şiirle resmini çizmek gözlemlediklerinin; zor iş ama şair başarmış bu zor işi. Kutlarım.
Harika yazmışsınız.
Harika yazmışsınız.
offff......yüreğim acıdı...insan manzaraları ülkemden....gören gönlünüze sağlık...tebrikler...teşekkürler....
tebrikler duyarlı yüreğe...
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta