Paytoncu Şiiri - Nuh Yıldız

Nuh Yıldız
233

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Paytoncu

Başında beyaz tiftikten börkü
Siyah uzun saçlı
Kara gür çatık kaşlı
Derinden bakan kara gözleri fincan, fincan
Burnu ince kambur, siyah burma bıyıklı
İnce dudaklı, avurtları çökük
Suratı kar yangını, granit renkli şakakları
Bıyıkların altından görünen İnce çene
Sen deyiver bu bir bey
Ben deyim payton sürücüsü
Bırakın kim olduğundan kime ne
Ayazdan çatlamış elinde, bir kırbaç
Şaklatıyor Körüklü çizmesine rastgele

Paytonu siyah körüklü
Altın yaldızla boyanmış araba
Tekerlekleri kırmızı işlemeli
Sarı pirinç basamaklı, siyah çamurluklu
Sürücünün sağında, solunda pirinç mumluk lambalar
Bizimkisi oturuyor sanki köşkte
Semiz iki doru at koşmuş
Torbalarından yemlerini yemekte
Koşumları yenice yağlanmış
Payton uzun bir sefere hazırlanmış

Binmek için paytona yöneldik
Sanki dünyanın kahrı omzunda ağır, ağır Paytoncu aşağıya indi
Selamımızı alıp tokalaştı elleri sanki mengene
Atların torbalarını alıp kendi altına minder yaptı
Bizimle birlikte Tekrar paytona binip dizginleri eline aldı
Sür bakalım paytoncu idealimdeki geleceğe
Gür sesiyle başüstüne deyip boynunu eğdi
Bu ne ses kardeşim, davudi bir sesle deeeeeh dedi
O meydan inledi
Daha yaşlı olan ata bir kırbaç şaklattı
Her iki at birden şaha kalktı

Şu önümüzdeki aydınlığa giden yolu takip et
Sakın sola dönme
Ümitlerimi kızıl hüsrana gömme
Ne kadar çileli olursa olsun bizim yolumuz
Düşmanlarla pusulansa da sağımız, solumuz
Aldırma sen onlara, bize ilişemezler
Tam bağımsızlığını kazanamayanlar asla gelişemezler
Kızıl tilkilerin, takkeli çakalların arasından geç
Biz buradayken sen korkma hiç
Bir iken üç, üç iken altı, sonra dokuz ve onaltı olduk
Bu yolda vatan için çok can verdik hatta sürüldük
Hazanın eylülünde fırtınaya tutulduk
Ardından gelen sellerde boğulduk
Aşığım Ülküme sevdamızı anlamadılar, zindanlara atıldık
Çeşit, çeşit işkencelere düçar olduk
Yinede bizi eritemediler çığ gibi çoğaldık

Paytoncu bir kırbaç daha patlattı
Kızgınlığını gösterir gibi sanki çıplaklar ressamına tokat attı
Atlar derdimizi sezdi, bizi anladı
Doludizgin ikisi birden ileriye fırladı
Yıkılmaya yüz tutmuş köprülerden
Başak, başak sararmış buğday tarlalarından
Geçtik gittik tam anadolunun bağrından
Selam sevgi seli vardı bize yol boyu ırgatlardan
Yolumuz bir kıyı şehrine düştü
Etrafıma şaklabanlar üşüştü
Bozkurt kılığına bürünmüş itler
Bir seçim arifesinde kemiği görünce sahiplerine gittiler
Aşkım, karasevdam Ülküm adına
Doğru çizgiden ayrılmadan
Zikzak çizmeden dik yürüdüm hiç sarsılmadan
Muradım seçim kazanmak değil’ ki
Bozkurt selamıyla büyüyen çocukların oluşturacağı kadrolara
İdealimin Çiçeği Ülkümün sembolü bayrağı teslim etmek
Sevdasıyla tutuştuğum Türk illerinde
Milliyetçi iktidarların hâkimiyetini görmek
Bekle paytoncu bekle
Bilmem buradan ayrılışımız nereye
Hedefimiz belli dönmeyiz artık biz geriye
Selam olsun çocuklara, analara, bacılara, köylüye, gaziye
Dualarımız sizinle bize vatan emanet eden aziz şehitler
İstiklali için vatan bozkurtları bekler
Mutlaka bozkurtlar iktidara gelecekler.

Nuh Yıldız
Kayıt Tarihi : 12.4.2009 16:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Öcal
    Osman Öcal

    FARKLI BİR ANLATIMLA ÇOK DEĞERLİ BİR ESER YAZMIŞSINIZ NUH BEY.TAM PUANLA TEBRİKLERİMİ SUNUYORUM.SELAM VE DUA İLE.

    Cevap Yaz
  • Osman Genç
    Osman Genç

    Nuh bey..........Kazanmakta o kadar önemli değil asıl önenli olan duruştur sizin duruşunuz....Akbabalr devamlı leş olan yerlerde gezerler..Leş ortadan kalkınca onlarda ya göcerler yada diz çökerler.......saygıyla ve muhabbetle

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Nuh Yıldız