Paylaşılan Uyum Şiiri - Adnan Özer

Adnan Özer
23

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Paylaşılan Uyum

-I-

Ne zaman onur duysam yaza verdiğim ömürcükten
ve yalnızlığımı duyarlı bir duvarla paylaşmaktan;
ısınmış kuşlar getirir kibrit kutusu odalara
yalnız gelişinin izleri olan bir kadının ayakları,
kilimlere, çıplak betona dişi nakışlar,
güneşten artırılmış menevişler... atar.

Bilir gök
..........
..........

Adnan Özer
Kayıt Tarihi : 3.9.2002 03:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mine Gültepe
    Mine Gültepe

    Halk söylenceleri, masallar, türküler ve tekerlemelerden yararlanarak anlatı ağırlıklı grotesk şiirlere imza atan, edebiyatımızın önemli
    yapı taşlarından olan usta kaleme merhaba...

    Ne zaman onur duysam yaza verdiğim ömürcükten
    ve yalnızlığımı duyarlı bir duvarla paylaşmaktan;
    ısınmış kuşlar getirir kibrit kutusu odalara

    Şair, daha ilk dizesinden itibaren yalın anlatım diline, incesinden şiirsel üslubunu oturtarak, içsel bir tespitini şiirin adına denk biçimde bizlerle paylaşıyor.

    İlk bölümde kullandığı; beton, nakış, meneviş, kibrit ve kuşlar imgelerinin doğru yerleştirilişiyle, şiire hakettiği inceliği sunmakta oldukça cömert davranıyor.

    Paylaşılan Uyum... Sadece ikili ilişkilere mi özgüdür yoksa yaşamın tamamında etkili boyuta mı sahiptir?

    Şiirin henüz ikinci bölümüne geçmeden böyle bir sorgulamanın yararlı olacağını düşünüyorum. Çünkü 'paylaşmak' genel itibariyle aldığımız öğretilerde öznel iki varlık arasındaki bağ olarak hafızalarımıza kazınır.

    Bu olgunun, daha geniş alana yayılması ve yaşamın öznel veya nesnel her yönüne yansıması için inanıyorum ki 'hafızalara kazınmış öğreti'den çok daha fazlasına kapı açmak gerekiyor.

    Bu anlamda bana göre, Adnan Özer bu şiiriyle 'paylaşım' unsurunun doğru tanımlanması ve uygulanması halinde karşımıza güzel bir tablo çıkabileceğini göstermiştir.


    Bilir gökyüzüne bakmaktan
    ve evrenin yaratılış sırlarından korktuğumu.
    Oturup diker yırtığımı, söküğümü
    kadınlığının topraksı edalarıyla.

    İkinci bölüme geçtiğimizde, şairin yine paylaşım ilkesine sıkıca tutunarak gerçekleştirdiği bu çalışmanın kaynağında temiz bir aşkın varlığı yatmaktadır.

    Ama şair buna rağmen kendisi için çok özel olarak tanımladığı aşkını yalnız bırakmaz. Onu kendi sıradan vatandaşlığından tutun da toprağın o vakur ve sabırlı yanına ve hatta bizlere genelde umudu çağrıştıran gökyüzüne her bakışında hissettiği 'yaşam-ölüm' dengesinin aniden bozulabileceği endişesine kadar taşır. Ve bu dokunuş adeta bu kısa şiirin sayfalar dolusu anlama eşdeğer olduğu gerçeğini hatırlatır çünkü şair, dizelerini örerken samimiyeti asla elden bırakmamıştır.


    Bense erkekliğimin folkloruyla çalkarım
    ona sunacağım dizeleri kafamda.

    Ve final...

    Final demişken sizlerle bir düşüncemi paylaşmak isterim dostlar. Şöyle ki
    şiirde 'final' şiirin son bölüm tekniğine bağlı değildir bana göre. Yani biçimsel anlamda sadece bir final dizesi çok da gerekmez. Çünkü şiirde serbest tarz yazımsalı final'in bazen son bölüme dahil biçimde oluşmasına yol açar.
    Önemli olan ise şiirdeki 'son' anlamını ve hissini okuyucuya doğru verebilmektir.

    Bu şiirin finali de bana göre böyle bir biçimselliğe uğramıştır. Dolayısıyla son iki dizenin etki gücünün fazla olması onu öncekilerinden ayırabilmemi sağladı.

    Bu aşk yaşanmış mıdır yoksa sadece arzu edilen midir? Bilinmez ama net olan unsur, bu aşkın tanımlandığı coğrafyadır. Şair yaşadığı coğrafyanın
    o kalıcılık unsurunu küçük bir dokunuşla 'erkek' kimliğine iliştirir ve sevdiği kadını, kişisel geniş zamanlarının farkındalığıyla biraz da kültürel zenginliğini yanına alarak yarınlarına resmeder.


    Usta kaleme derin sevgi ve saygımla,

    Cevap Yaz
  • Aslı Bircan
    Aslı Bircan

    ''Bilir gökyüzüne bakmaktan
    ve evrenin yaratılış sırlarından korktuğumu.''
    Bu şiiriniz çok güzel, ama özellikler bu sözler tek başına şiir bence..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Adnan Özer