Serin dağ eteklerinin amansız soğuklarında...
Isınmayı öğrendim,bir yaz gününün sıcaklığında...
Damla damla yağmurda ıslanıp titrerken,
Bembeyaz kartaneleri durmaksınız inerken yüreğe...
Ağlarken için,için kahkahalar atabilmeyi öğrendim,
Bir çocuğun düşlerinde gülüşlerinde.
Uzak diyarlarda kocaman alevleriyle,
Çıkan patlama gürültüsüyle,
Dağılan binlerce sevgi sözcüğünde...
Yok olan,sevinçlerin cığlıklarında,
Sevmeyi öğrendim imkansızına rağmen
Tüm insanlığın Sevgi paylaşımlarında,
Kaybolup gitmesini düşledim,
Umuda,sevgiye,kardeşliğe...
Uzatılan ellerin,kucaklayan sevinçlerin,
O içten gülümseyen gözlerin sıcaklığında...
Kavgasız,çatışmasız,savaşsız yaşamın güzelliğinde,
Herşeyden önce sevgiyi ve kardeşliği paylaşmayı,
Tüm yaşamın varolabilmesini,yanmadan solmadan,
Yeşiller yok olmadan,binlerce filizin cana can,
Yüreğe yürek,umuda umut katarak nefes alabilmesini,
Yarına,yarın katabilmesini özledim,
Nefessiz kalan tüm umutların adına...
Yetmeyen neydi,bir yudum sumu? bir lokma ekmekmi?
Evrende var olan kocaman dünyalarmı...
Sonu ölümden sonra gelen yaşamın boşluğunda...
Bir gün kaybolacak, sozsuz yaşam yokluğunda...
Kayıt Tarihi : 16.10.2015 09:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sessizliğin sesleri...16 10 2015....
TÜM YORUMLAR (1)