Bir payız mevsimi.
Semada süzülen mah içinde bir yıldız.
Nice keder kaydı ardı arkasında toz.
Yarı müteyakkız seyre daldım elimde fenerle.
Yalnız senin düşüncen beni günahlardan alıkoyan.
Lakin istemez, kâfi artık bana olan düzmece.
Ne aşka olan inanç ne sende tutuklu kalma hissi
Boş.
Yazık ki unutmak zor geliyor.
Sükunetin çarşaf gibi serildiği gecede
Hiç bu kadar uzun sürmemişti seni unutmak. Vakit geçmiyor.
Bir zamanla galeyana gelen saat,
Ağırca çekmekte saniyelerin ipini.
Gece yarısı on iki ile bir arasında mahpus kaldı
zaman.
Özlemin belli belirsiz kavuruyor yüreğimi.
Siluetin beliriyor kayıp giden yıldızlarda.
Düşlerimden hiç düşmüyorsun inan
Dimağımda bir isim.
Unutulmak istemezcesine yineliyor.
Haykırış dağ yamaçlarında yankılanan...
Esen güz rüzgarı, yaprak hışırtılarını taşıyor
Ve gün doğuyor yeniden batmak için.
Sarıyı andıran gün batımı ve son. Sona yakın
Sertçe esen rüzgar kemiklerimi üşütüyor.
Sonra seni hayal ediyorum ıslanmak için. Ağlıyorum.
Sarılı bir tütün kaldı tabakamda.
Evvelki geceden sayıca keder.
Dökülen yıldızları topladım tüm gece,
Radyoda çalan türkü eşliğinde.
Ve bir aşk şarkısında adın geçiyor.
Kırıyorum kalemin ucunu, ellerim titriyor
Ürperen kalbimdeki esinti sızlatıyor tüm bedenimi.
Ne elemli vaziyetmiş. Hiç mi bitmez bu aşk denen şey(?)
Yedi yıl ziyan yetmez naraları altında
Nice yediler yalan zifr-i arşın altında
Usandım sevmece oyunundan.
Yeter! Gına geldi artık ıstıraptan
Yorgunum. Yoruldum
İsmini sarf etmekten çenem ağrıdı.
Adını her anışımda damağımdaki tat,
Evvelki hissiyatlar yok, artık sen varsın.
Kayıt Tarihi : 16.4.2021 03:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!