Payitahta Senfoni
Tarihçiler yanlış yazmış sanırım
İstanbul yerine “İrem” yazmışlar
Ben güzeli bakışından tanırım
Ceylanlar şehlasın senden almışlar
Çatı olmuş sana mavi Gök kubbe,
Bulutlar perdendir ufuklar camın,
Üsküdar’ da Türkuazdan tek kubbe
Şahididir çınar geçen zamanın.
Hızır mı uğramış bu bahçelere?
Kırılmak üzere meyveden dallar,
Gökkuşağı rengin vermiş güllere
Semaya ağıyor Boğazdan yollar.
İstanbulda zaman gülle ölçülür,
Sabahlar kırmızı akşam sarıdır,
Öğle çayı sümbül ile içilir
Al Laleler ikindinin yârıdır.
Tarihle tabiat geçmiş iç içe,
Fatih’in vakurdur Aksaray mahzun,
“Sultan Ahmet”Osmangazi ”,”Gülbahçe”
Kumkapın dalgalı Haliç’in durgun.
Üftade den feyz almış gençlerin,
Bâkilerden beyit okur çocuklar,
Başka yerde hayal olan düşlerin
Kolları Vefa da sizi kucaklar.
Şu yalan dünyanın başkenti sensin,
Fermanlar gönderdin tekmil dünyaya
Saltanat-ı Âlem pehah diyensin
Hükmünü geçirdin Güneşe Aya
Bir mağrurluk seziyorum çehrende,
Başkentlik yapmanın gururundan mı?
Muhteşem Süleyman gezdi bahçende
Kartal bakışların bilmem ondan mı?
Âlemdârı sultan yatar koynunda
Der saadet derler sana İstanbul
Tanrı lütfu iki kolye boynunda
Göklerden gelmiştir sana İstanbul
Sündüz gibi kızlar Modanda gezer
Yar şahin bakışlı gençler sendedir
Yavuzun kabrinde bir şule yanar
Ahu göze zebun Şir’ler sendedir
Aşık olmuş sana bütün bir dünya
Aceme değişmez şair sengini
Leyla, Şirin, Arzu hatta Süreyya
Bir semtinin bulamazlar dengini
Genç Osman’ın âhı taş olmuş sanki
Hisara dönüşmüş yeşil Beykozda
Vakây-i Vakvak'ın şu an inanki
Her gün tekrarlanır koca çınarda
Bir semtine ömür adar şairler
Yedi tepen misal saman yoluna
Esrarını göremeyen huffaşlar
Sislerin ardından bakmıştır sana
Asya bozkırının hür serinliği
Göğsünde yeşerir ey güzel şehir
Peygamber yurdunun çöl derinliği
Sevda olup akar Göksuda nehir
Kadı köyün vardır nergis bakışlı
Beşiktaş'ta erguvanlar bâc keser
Her mevsim her semtin gönül yakışlı
Meltemin Mekkenin gülünden eser
Tamah elli cimrilerden uzaksın
Sende doğan cömert olur gök gibi
Korkaklıktan fersah fersah cüdasın
Zulme karşı fırlatılmış ok gibi
Koca Sinan örmüş duvarlarını
Asırlara meydan okur minaren
Itri bestelemiş şarkılarını
Dillerde Tekbiri söylenir halen
Ey güneş! doğma sen İstanbul var ya
Başka diyarlarda gezdir başını
Ey Bedir! gelme sen Şeb-i Yeldaya
İstanbul'a hasret dök göz yaşını
Fatih'den hatıra ey güzel belde
Peygamber müjdesi yakışmış sana
Bütün güzellikler kalır gölgende
Parisi Londrası nedimmiş sana
Meramım Der-Âli anlatmak amma,
Payitahtı çözmek hiç kolay değil,
İslambol sanki bir Zümrüd-ü Anka
Ey Evren! İstanbul önünde eğil
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 18:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Lütfü Ayhanı
Bünyamin Gerger
TÜM YORUMLAR (2)