Düşerken payimal ettin şeref namına ne met!
Ne hüsrandır ki hürriyet dedin, zindanlık yüzsüz et!
Ne gün gördün ki bahtın bir nebz olsun mütebessim,
Ne devran hak tanıdı, ne zaman şefkat-i müslim!
Bakıp durdun da hep gafletle, sandın payidarız,
Arşa çıkar feryad-ı ümmet! lakin, uçurumlardan arız!
Ne görsem, her köşesi mâtem, her yüzü müzgîn,
Dökülmüş hâk-i zilletten o müzeyyen, bârika-i dîn.
Serilmiş köhne hânüman, harap olmuş bütün mâmur,
Düşünmez baş, sezilmez his, uzanmış mezar nur.
Bu toprak, nâle-i ecdâd ile her lahza perişan,
Şu âfâkın derinlikten yükselmiş sesleri giryân.
Ne bir ümit, ne bir âti, ne bir derman, ne bir hikmet,
Zifir karanlığa mahkûm şerîat, örs gibi millet!
Düşünmez baş, kayıtsız kalp, felâket bîhaber ruhlar,
Ölü taklîd, sahîh ilmin yerine geçmiş kanunlar.
Bu hâletle mi Şark uyanır? Bu yıkık rüya mı bahtı?
Hayat hakkıysa şâyetse, bütün eyyâmı zâyi mi?
Uyan ey milletim, şarkın eğer var ise bir zahir,
O dert sensin, o dert mâzîyi hiçe saymakta, bîdâr!
Kayıt Tarihi : 15.2.2025 00:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!