Düşünüyorum da...
Ne çok değmez konulardan
Konuşmaya, değmez konulara
Koşmuşuz..
Aslında lüzumsuz konuşmak değil
Lüzumsuz olan -o zaman- konuşmak
Lüzumsuzmuş ah, o zaman!
Gerçek, hareket halinde olmakmış bilmemişiz
Ya da pek çok şeyi ak sütünden anamızın
Yanlış filtreden geçirip şiirselleştirmişiz
Konuşarak hareketi sonlandırmışız da
Sanki dondurur sanıp anı durdurur sanıp zamanı,
Kilitlerden kilit beğenmişiz ve şimdi de sonsuzca
Başa saran ses bandıyla kaydık ama yıldız olup
Olmadı anlarımızdan ne donanı ne donduranı
Koştukça kaçtık durmaksızın kaç nala
Bakmışsın sürmüş eylem, akmışsın
Geçmişsin, kaçmış göçmüşsün
Bir kaç ağıt zaman içinde
Konuştukça uzaklaşan
Saatlerdir tik tak tok tik tak tok
Döndürüyor ilmiğini toprağa
Çalıp çırptığı gibi tıpkı çıkıp
İşlendi gümüş çakıldı madene
Gerçekte o da eylem, bilememişiz
Asıl ihtiyacımız olan şeye -neyse-
Ona yönelmemişiz, misal
Karın gurultusu nasıl aratırsa
İlkin yiyecek aş içecek su
Üşüyünce de çulu giymek refleks
Kavuşturabilirmiş hedefe kul bizi
Ancak biz napmışız?
Yemek yemeği konuşmuşuz
Yine yerken yemeğimizi fazlaca
Bir kaç kadeh içip biraz daha sohbet için
Sonu gelmez masalarda
El ele bile tutuşmamış yazık
Kara sevdalılar masallarda
Sözel çubuk makarna
Sözel tavuk yumurta
Sözel kahveye çaya
Şekersizinden tatlı su
Sözel para da dahil bunlara
Özel doygunluğun çok özel
Dokunuşlarının peşindeymişiz
Kazanamadıkça ne çok para
Ne o doymayı konuştukça
Dedik başaramadık bari koklaşalım hadi
İşte ona da bu kez pek vakit kalmamış
Ancak yazmak da bir eylemdi elbet
Söze dayalı da olsa, bu da
Gerçek bir eylem sayılırdı.
Hatta o denli ki doğal yapımızı
Cinsiyetinden altüst eden cinsinden
Hem eyler gibiydik böyle
Hem yapıyor sayılmazdık
Altüst oluş bu yüzden.
Düşünmek de eylemlerden bir başka eylem
Diye kaçamak bir yol icat edilmiş
Bu korkunçla yüzleşmektense
-Ne yapıyorsun?
-Düşünüyorum.
Ona sığınıyorum şimdi ve
"Düşüncelerimiz, birlikte."
"Düşüncelerim birlikte."
Düşünüyorum...
Bir özü varsa diyorum yaşamın
Düşünmeksizin yaşamakmış oysa
Özetin özeti
Nefes almayı düşünmezsin mesela
Alırsın, bitti gitti.
Yapacağımız en basit şeydi bu aslında
En başından
Konuşmayacaktık hiç
Öpüşecektik.
Bitecek ve gidecek... tik
Tak tik tak...
Tok
Aşk, bu denli ruhu karartmazdı -o vakit-
Ciğerlerimizi bu denli yakamazdı, Aşk
Bu son yok oluşta, yok oluşsa bile!
İnsandık, öpüşüp koklaşamaz
Konuşmalıydık..
Anlaşamadıkça konuşarak yazmaya başladık
Onunla da anlaşılamayınca düşünmeye geçtik
Düşünmekle geçirdik ömürlerimizi -çünkü-
Sözde İnsanlıktı Pâydâr
Kalacak olan.
Kayıt Tarihi : 20.5.2017 15:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mısrasız uğurlayamazdım kalbimden Bu yüzden seni : Adına yakışandı bu Şiire verdim toprağa değil... Kazıdım gençliğini bayrak taşına : (1962-2017) 10.06.2017 - 14.18
![Habibe Merih Atalay](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/05/20/paydar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!