Kapıyı çarptığında savurduğun rüzgar, sürüklüyordu yeşil bira şişelerini.
Çekip gittiğin odamda,
Bir intihar yaşlanıyordu.
Senden habersiz ölüyordum.
Gözlerimde titreyen damla..
Özlüyorum.
Gidişinde bıraktığın eşsiz esinti ağrıtıyor başımı.
Şizofren bir beyne sahibim 7 eylül itibari.
Hermafrodit hissediyorum kendimi.
Beni sende yaşıyorum kadın!
Seni bana yaşatıyorum birazda.
Oysa Tanrı,
blöf yapmamıştı hiçbir oyunda.
Bir adam sakat kalmıştı, özlemek için yürümeyi.
Bir kadın özlem duymak için, düşürdü bebeğini.
Ve ben gölgemi bıraktım parça parça,
Hiçbir aşk bakire kalmayacak.
Gidenin ayak izlerinde bıraktığı çamur,
yapışacak kalanın alnına.
Soranlara denilecek,
'ben bu çamurdan yaratıldım! '
Süresiz savaşların, sınır dışı edilenleriydik.
Kaçış planları,
örtüsü kaldırılana kadardı,
altına saklandığımız masanın.
Yetinmeye çalıştığımız bir kaç ışık hüzmesinde görmüştüm yalnız,
Ve kalıyor izleri.
Ter akıtırken hayallerde akla düşen bir kaç masum yüzün acıları da var içimde.
Ve kalıyor izi.
Hiçbir aşk sanılanda yaşanmıyor.
Ötesi mutlulukken, çizilmiyor resmi,
mutluluğun.
Buluşuruz bir başka gün,
bir başka asırda daha.
Ben asfaltı olurum bir caddenin,
sen sirenine yansırsın polis arabalarının.
İhanet mahalline götürürler seni.
Dönüp her seferinde,
adının anlamı kraliçe olan kadına sövüyorum.
Yâr! diyorum, hepsi senin sebebindi!
Sen gitmeseydin bu kadınlar başıma gelmezdi!
Sana çok güzel bir ölüm hazırladım sevgili.
Merak etme hiç rahatsız olmayacaksın.
Sabah kahvaltısını yatağında yer gibi konforlu tadacaksın ölümü.
Ucundan biraz.
Sonra ne mi?
Farklı bir temmuz akşamıydı.
Belliydi.
Yüzümde, yaklaştıkça zaman soğuk terler vardı damla damla.
Tanrı onu işaret ediyordu bana..
Kadınım olacak kadın gelecekti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!