üşümek görmedim ben
böyle, it gibi...
rahmi yaralı bir kadın
tuttu ellerimi,
iki çocuk anası
sırtımıza çaldık ayazı yasak
İzmir karanlığı
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Ha, bak, şiirin şiirliğine, edebi kalitesine baştan beri hiç söz etmedim.
O bir kenarda dursun.
Ama bu şiirde asıl kanıma dokunan (ki kanıma dokunması benden başka kimsenin fark etmediğini, o da içinizde en kötü kalpli adamın ben olduğumu gösterir (bu da apayrı bir konu))
Şâir kadının kocasının mesleğinden bahsetmiyor.
Kocası askere gitmiş efendim.
Onun da yaralı zamanlarıymış yani.
Ya, bu sanat dediğin adama dümdüz gitmenin kibar yoluysa eğer tükürürüm ben de öyle sanata.
Ne yazdıysam hep bunun için yazdım.
Kendisi için düşünsün aynı şeyi,
Düşünebilir mi?
Kendin için düşünemediğini başkası için niye düşünürsün?
Ben böyle bir sanat tanımıyorum.
Bir gül düşünün. Enfes bir kırmızı, doyulmaz bir koku. Sanatsa sanat hani. Ama koklarsanız ölüyorsunuz. O gülü birine elinizle uzatıyorsanız ona gördüğünüz en güzel şeyi vermişsiniz,
Kaç yazar?
Şair diyor ki ; 'tamamen benim gördüğüm hayaldir' Yani anlamı kuvvetlendirmk için 'gördüğüm hayaldir' demek yerine 'benim gördüğüm...' diyor. Yani yaşadığı şeyin geleneksel çizgilerin dışındalığının o kadar farkındaki bunu 'hayal gibiydi' betimlemesiyle vermeye çalışıyor.Kendini birilerine ifade etme derdi yok.Kendi kendine anlatmış fakat anlattığını kendiliğinden anlayabilecek derecede zeki ve sözcük kurdu olanlara da herhangi bir muhalafeti yok.
İşin ahlaki boyutuna gelince; bu patuli memelerini illa ki birinin kucağına dökecekse ki dünyada bi ton patuli var, varsın bu hergelenin kucağına döksün.
Mitlere biraz daha gerçekçi bakarsanız, örneğin Yusuf'un gömleği arkadan yırtılmıştı diye kurtuldu cezadan Yusuf. Yani Patuli olmasa hergele zaten olmaz.
Şairin edebi yeterliliğine ve şiirin kalitesine asla laf söylenemez. Şiirin puanı sıfıra yaklaşıyor gittikçe. puan 10 olmayacaksa 0 olsun zaten. 'uçmayı öğretemiyosanız çabuk düşmeyi öğretin bari'
Hatta tövbe etmemeyi tercihe yaşam izni tanıyan boşuna mı tanımıştır bunu..
Bu cümleyi kaçırmışsın selçuk hocam..
Ha ancak anladım. Bu asker aslında MOSSAD ajanıydı belki de :)
Tövbe pişmanlık için ve yaptığından utananlar için vardır Sinyali hocam.
Velev ki..
Diye bir siyasetçi girişi yapalım...
57. ALAY Şiirinde mehmetçiğin anlamını yerli yerine oturtma gayreti içinde olan bu şair velev ki böyle bir şeyi hikayesinde yazdığı gibi kurmuş olmasın da yaşamış olsun..okuyucu olan ben açısından ne farkeder ki...Buradaki asker, askerin hükmi şahsiyeti değil..o sıralarda bir denizci de olabilirdi, bir pilot da olabilirdi..Burada asker mesleklerden bir meslek..Olayın meşruluk boyutuna gelince bizzat şairin muhayyilesinden şiiri dillendiren kişi de bunun toplumsal meşruluğun dışında olduğunu hissettiriyor..
Suç ve ceza romanı başta olmak üzere insan psikolojisinin, insiyaklarının, sevk i tabilerinin çelişkileri üzerinden yazılan yüzlerce sanat eseri mevcut değil mi..
sanat eseri, eğer bir yönlendirici gayeye matuf ise okuyucuya bir kolaylık sağlar..kahramanlarını siyah ve beyaz olarak kesin çizgilerle ayırır.Oysa her insanda hem siyahlık hem beyazlık vardır..Ve bu siyah ve beyaz oluş an be an değişiklik göstermez mi
Beyazlığın ve siyahlığın mutlak değerleri olduğunu farzetsek bile bu mutlak değerlerin yorumunda tek çizgi içinde kalabilir mi insan...Yerine getirmede, ifa etme de en azından...
İzmirde veya başka bir yerde böyle bir ''senaryo yaşanamaz mı?
akl ı selime yaslandığımız zamanlarda yöneldiğimiz yaşanmamalıdırlara rağmen yaşadıklarımızı her insan getirsin göz önüne....
Tövbe ne için vardır
Hatta tövbe etmemeyi tercihe yaşam izni tanıyan boşuna mı tanımıştır bunu..
Sanat bir mercek ve bir ayna ise onun gösterdiği yaşam kesitinden...
80 sonrası türkçe sözlü şiirden ibretlik bir kesit olarak gördüm necip güleçer şiirini sanırım beş yıldan bu yana..ilgiyle takibediyorum ve etmeye devam edeceğim...Bir labaratuar hüviyetinde...
Rahmi yaralı ne demek...?Sahibi uzaklarda olduğu için mi...? Yoksa benim aklıma geldiği gibi: âdetli döneminde olduğu için mi...?Tuh...! ben de ne ile uğraşıyorum...Aklımı kurcaladı da...Affola...
Şuur bozuk , fiil bozuk , hayâl bile bozuk ...
Ahlâksızlık belirten sözcüklere çok yazık ...
Şahsın meş'um rûhundan , acayip laflar sızmış ;
Hiçbir fen'e uymayan , baştan sona aymazlık ...
Terörist karısı dese yine aynı şeyi yazacaktım ben de.
karanlıktan cıktım sayenizde bogulan ben yanlızlıga düştüm sayenizde yine ben slm
karanlıktan cıktım sayenizde bogulan ben yanlızlıga düştüm sayenizde yine ben slm
Bu şiir ile ilgili 70 tane yorum bulunmakta