Patronsuz Kalan Köpekler 4

Arzunun başına gelen olay Hilali üzmüştü ama üzerinde fazla durulacak bir şey değildi artık çünki bu Arzunun neredeyse üç günde bir başına gelen sıradan bir durumdu.
Hilâl elindeki notları bir köşeye bırakıp duş almak için banyoya girecektiki Arzu onu kolundan tuttu çekti.Biraz içerlemiş bir ses tonuyla
--Ya sana bişey anlatıyoruz,başımıza gelene bak,sen nekadar rahatsın.
--Benim başıma böyle birşey gelse rahat olmazdım elbet,hatta ortalığı yıkardım.Ama canım sen öyle alıştırdınki beni bu duruma sana tecavüz etmişler demek gelmiyor içimden
---Ne demek geliyor?
---Yine kaşınmışsın,o da.....
--Kaşımış öylemi.Sen beni ne sanıyosun ya
--Arzu uzattın ama ben bişey sanmıyorum,aksini yaşamaya başladında benmi engel oldum.Bu intibayı bırakan sensin.Ben duş alıcam,sen bi çay koy.Çıkınca daha detaylı konuşalım
Hilâl banyoya girdikten sonra,Arzu çay demlemeye koyulmuştu.Çayı hazırlarken düşüncelere dalmıştı.En yakın arkadaşı bile artık kendisini bir orospu olarak görüyordu.Para karşılığı etini satan hayat kadınlarından tek farkı bedava olmasıydı.Onlar bile kimisi mecburiyetten,kimisi kaderin oyunundan,kimisi hiç olmazsa para hırsından bu işi yapıyorlardı.Oysa kendisinin paraya ihtiyacı yoktu,bu kadar kolay önüne gelenle yatmaya zorlayanda yoktu,tek suçlu kendisiydi.Çünki hastaydı,daha doğrusu saplantıları vardı bu saplantıları onu sürekli abuk sabuk işlere itiyordu.
Yüzüne baktığı her erkeği ayarta bileceğini düşünüyordu,evli,bekar,genç,yaşlı demeden etkilendiği her erkeği elde etme hırsı vardı.Elde edilen hep kendisi oluyorduda bunu ter kokan yabancı bir yatakta,duvardaki boyadan nerde olduğunu anlayamadığı sabahlardan sonra idrak ediyordu.
Hilâl banyodan çıktıktan sonra gecelik picamalarını giymiş,ıslak saçlarını kurulamaya çalışarak girmişti içeri.
--Bu gün dershanede ilk dersime girdim biliyormusun?
--Hadi hayırlısı bakalım,ne zaman ıslatıyoruz
--Ne ıslatması
---Adettendir kızım,yeni işe başlayan etrafına bi ziyafet çeker,şöööyle bol alkollü,
--Benim içki içmediğimi biliyosun,sana alırım iki bira içersin
--Yokyaaa iki bira alırmış içermişim.Beraber içicez hanfendi hem öyle bira filanda değil,erkek içkisi içicez
--Erkek içkisi
--Hııı rakı içirtcem sana
--Ben rakı filan içmem,hem biz erkekmiyiz niye erkek içkisi içiyoruz
Arzu ne yapsa Hilâli kandıramıyordu.
--Ya kızım sen hiç sıkılmazmısın,hep aynı şeyleri yapmaktan.Habire kitap okuyup,müzik dinleyip,araştırma yazıları yazmak.Şimdi bide dershaneye başladın hiç çekilmezsin sen.Her akşam bir yığın kitapla gelirsin eve
--Ya ne yapacaktım.Obar senin bu bar benim gezip,alkolden burnumun ucunu göremeyecek kadar içip,ilk önüme çıkan erkeğin kucağınamı zıplamam gerekiyo
Arzu bozulmuştu bu tabire
--Hilâaal,ben öylemi yapıyorum
--Yani
Bu tartışma sabahı bulurdu aslında ama daha önce defalarca tartıştıkları mevzuuyu daha fazla uzatmak ikisininde işine gelmiyordu.İlk R Arzudan geldi
--Tamam tamam seninle tartışmıycam istemiyosan içme ama bana ısmarlıycaksın karışmam
Hilâlde daha fazla Arzuyu kırmak istemiyordu.Çünki bütün esnek davranışlarına,aşkı basitleştiren yaşam tarzına rağmen seviyordu onu,çünki Arzu onun en yakın arkadaşıydı,ve aslında çok iyi bir yüreği vardı Arzunun,paylaşımcıydı,zor gün dostuydu,bir çok namus abidesinden daha dost canlısı bir yüreği vardı.

Devam edecek