Patronsuz Kalan Köpekler 32

Hilal eve döndüğü vakit ev sahibi yaşlı adamı kapısının önünde buldu.Kirayı ödemişlerdi,gecenin o saatinde ne aradığını merakediyordu.
--Hayırdır Hasan Amcacım.Birşeymi oldu
---Seni bir kadınla bir çocuk bekler be kızım.
---Kimmiş
---Bilmem,illa görmem lazım dedi,yaşlıca ben yaşlarda kadın,birde ufak çocuk
Hilal meraklanmıştı.
--Nerdeler şimdi?
--Soğukta beklenirmi,çay koydu Hasibe,evde otururlar
Yukarı kata çıktıkları vakit,Hasibe hanımla selamlaştıktan sonra kadınla çocuğa döndü Hilal
--Sizi tanıyormuyum,teyzecim
Kadın ürkek,bezgin bir haldeydi.Günlerdir uyumamış,yorgun bir görüntüsü vardı.Çocukbir erkek çocuğuydu,Çol çok on yaşında vardı.Yaşlı kadın sürekli eteğini çekiştirip duran çocuğun başini okşayıp,
--Dur Serkanım,dur ananem.Az sabret gieceğiz
Hilal kadının çocuğa Serkan diye hitabetmesinden sonra kim olduğunu hemen anlamıştı
---Siz Azize Hanımın annesisiniz
Üzerindeki meraklı tavır bir anda silinmiş,sanki kırk yıllık bir dostuyla karşılaşmış gibi sevinmişti
---Ah bilemezsin teyze,seni nekadar aradım,nerelerdeydin,neyse bana inelim uzun uzun konuşalım
Hasan dede ve Hasibe hanım bozulmuşlardı,Hilalin böyle apar topar evine inmek istemesine.Hasan dede kaşlarını çatıp
---Hilal bizden gizlimi konuşacaksınız,baba kız gibi olduk şurda,
--Ah Hasan amcam ah ben senden bişey gizlermiyim,şimdi bizim konuşacaklarımız çok uzun sürer,size yarın hepsini anlatırım

Hilal ısrarlarına rağmen kadınla çocuğu alıp eve inmişti.Odaya girip,sobanın fişini takarken,kadın bir yandan mantosunu çıkarıyor,bir yandanda Hilali uyarmaya çalışıyordu
--Gerçekten her konuştuğumuzu anlatacakmısın onlara,
Hilal kadının korkusunu anlıyordu.Onu rahatlatmaya çalışyordu
--Olurmu hiç teyze,anlatırmıyım.Daha birşey anlatmış değilim onlara,geçen eve polis geldiğini görmüşlerde orda bile cüzdanımı kaybetmiştim,onu getirmişler dedim.
Kadın rahatlamış görünüyordu,Çocuğun aç olduğunu,iki saatten fazladır kendisini beklediklerini söylüyordu.Hilal kendisininde aç olduğunu,Önce birkaç parça bişeyler yiyip sonra konuşabileceklerini söyleyip,mutfağa geçtiği vakit,kadın peşinden gelmişti
--Kızım bişeyler yesin,çocuğu yatıralım,annesinin öldüğünü bilmiyor daha söyleyemedim.Annesini memlekette biliyor.
---İyi ama nekadar saklayabileceğiz
---Saklamayacağız.Ama söyleyemedim işte,hem buraya onu sana bırakmaya geldim
Hilal başına gelecekten habersiz
--Birkaçgün kendinizi toplayaın tabii bakarım,hem bu ara işim yok
---Hayır bir kaç günlüğüne değil,sürekli senin almanı istiyorum
Hilal aniden durgunlaşmıştı.Üzerine balyoz indirilmiş gibi,bütün vücudu ağırlaştı,kadının niyetini anlayamıştı
--Nasıl sürekli,yani ona artık sen bakmı diyorsunuz,iyi ama
Kadın lafını kesip anlatıyordu
----Serkanın benden başak kimsesi kalmadı,dedesi zaten ölmüştü,anneside öldürüldü,babası kayıp,izini bilen yok,ben yaşlı bir kadınım,bir ayağım çukurda nezaman gideceğim meçhul.Hem ciddi hastalığım var
--Ama ne bileyim,devlete verin,yurda,sığınma evine,veye köydeki akrabalardan birine
--Sus lafımı bitireyim.Sana çok para veririm,para sıkıntısı çekmezsin,evim kalsın gerisi senin.Malım mülküm çok benim,ona ben bakarsam bulurlar zaten o yanımda olursa benide öldürebilirler.annesi gibi onuda öldürürler,bütün bunlara gönlün razı olurmu
Hilal ikna olmuyordu
--Teyze nedemek bu? Herkesi öyle kolaymı öldürmek,asmak,zaten uzun süre bidaha size yaklaşmazlar.Hem benim başım yeterince derde girdi zaten.Bide şimidi böyle bişeye evet diyemem,bu büyük bir iş.Hem ben bekar bi kızım,aileme ne derim,çevreme ne derim,nasıl karşılarlar.Evli bile değilimki,onu kocamın üzerine aldırayım.Hem babası yaşıyorsa oğlunu gelir alır herhalde,Azize hanım bana onun öldüğünü söylemişti,ama komser yaşıyor dedi,sonra konuştuğum örgüt elemanıda öldürüldüğünü söyledi.Yani bu adam sağmı,ölümü anlayamadım daha.
--Azize,yani Emine sana yalan söylemiş,o sağ.O örgütçülerde yalan söylemiş,neden sana yalan söyledi bilmiyorum.Ama o sağ,yani öldüysede biz duymadık,hem bu çok önemli değil,sağsada,ona bırakamam.Çocuk onun yanında terörist olur,başka bişey değil.
Konuşmalarını yarıda kesip,yemek masasının etrafına otururken Serkanıda çağırdılar.Artık Hilalin kafası iyice karışmıştı,bu karışık,işlere kendisini bulaştırdığı için içinden Murata sayıyor,sövüyordu,ama yinede onu merak etmekten kendini alamıyordu.

Devam edecek