Bieziklerini bozdurduktan sonra eline fena sayılmayacak bir para geçmişti.Üzülmüştü annesinden emanet aldığı bilezikleri bozdurduğuna ama eninde sonunda bir iş bulacağına ve bilezikleri geri alacağına inanıyordu.
Aldığı paradan bakkal,manav borçlarını ödeyip,bir miktarda elektrik ve su için ayırdıktan sonra alışveriş yapmış eve gelmişti.Yıllarca alıştığı Arzunun yokluğu daha üçbeş gün olmadan yüreğine oturmuştu.Arzu inatçıydı,gerçi küs ayrılmamışlardı ama ilk giden Hilal olmadan gelmezdi bunu biliyordu.
Daha fazla onu görmeden yapamayacağını düşünüp,içindeki inadı kırıp Arzunun evinin yolunu tutmuştu.Adresi biliyordu ama yinede eve varmadan aramıştı.Arzu onun evini ziyaret etmesine çok sevinmiş,sanki o bağrış çağrış ayrılığı unutmuş gibiydi.Kucaklaşıp öpüşmüşler,sanki hiç ayrılmamış gibi muhabbete başilamışlardı
--Arzu nerde seninki
---Salimmi
----Başkasımı var
---Yok canım,o kadarda değil, daha yeni evli sayılırız
----Evli?
----Biz evlenmeye karar verdik Hilal,hem benimde artık fazla oyalanacak vaktim yok
----İyide kızım.........
Hilal yine aynı şeyleri tekrarlamış,Salimin yaşından,askerlik sorunundan,nasıl geçineceklerinden bahsetmişti.Arzu bunların hiç bir sorun yaratmayacağını kendisinin çalıştığını,icabında ailesinden yardım alabileceğini,Saliminde antalyada bir otelden ciddi bir teklif aldığını söylemişti
---Ne yani şimdi,sen burda o antalyadamı.Bu nasıl olacak
----Hemen değil,evlenince
---İyide evlenir evlenmez ayrılacaksınız,bunu nasıl becereksiniz.Nasıl katlanacaksınız
----Ayrılmayacağız,Salim banada orda bir özel okul,dersane filan birşeyler ayarlayınca bende gideceğim.
Arzunun evliliğe bukadar hevesli olması Hilali şaşırtıyordu,Çünkü tanıdığı bildiği Arzu kolay kolay esaret altına giremeyen,günlük yaşayan biriydi.Bir adamın hatta bir çocuğun arkasından şehir değiştirecek biri değildi.
Ogece uzun uzun Arzuylave daha sonra eve gelip kendilerine katılan Salimle sohbet etmişler.,herşeyden konuşmuşlardı.En çokta Azize hanım ve Murattan bahsetmişlerdi.Arzu arkadaşının bir militana gönlünü kaptırmış olmasına üzülüyor,fakat söylediği ağır sözler için pişmanlık duyuyordu.Hilal halâ Murattan haber almadığını eğer kendisinden önce onu gören duyan olursa haber vermesini istiyordu.Hatta bu konuda Arzuya sıkı sıkı tembihte bulunmuştu.
İş aradığını ve acilen bir iş bulmazsa halinin harap olduğunu anlatıyordu bir ara Salim lafa girip
---Hilal benim amcam bir ana okulda müdürlük yapıyor.Konuşsam orda çalışırmısın
---Çalışmasına çalışırımda,beni almazlarki,diploma yada ne bileyim,sertifika filan isterler
----Ya sen ders vermezsin,çocukların,beslenmesiyle,ne bileyim temizlikleriyle filan ilgilenirsin
Bozulmuştu Hilal bu teklife,okadar yıl okul okuyup,öğretmen olduktan sonra,üstü kapalı hademelik teklif ediliyordu.
---Hizmetli olmayı küçümsemiyorum,ama bunu yapmak için okul bitirmeye,yada ne bileyim referansa,diplomaya,yabancı dile gerek yok.Yani sokakta bunu yapabilecek yüzlerce insan var,ben kendi alanımda bir iş istiyorum.
---Bulamazsan,böyle koca şehirde tek başına
----Bulamazsam geri döner,tayin beklerim.Ama sırf iş olsun diyede hademelik yapamam.
Kayıt Tarihi : 8.2.2007 22:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!