Yaşlı kadını dolmuşa bindirip gönderdikten sonra Hilalin birşey söylemesine fırsat vermeden Coşan kısık bir sesle,yalvaran bir ifadeyle konuşuyordu.
--Hocam şöyle sakin bir yerlere gidelim,size anlatmam gereken şeyler var.
Hilal olanları,dönen dolapları çok merak etmesine rağmen korkuyordu.Acaba bu kadar yalan dolandan sonra bu genç adamla biryere gitmelimiydi bilmiyordu.Coşan Hilalin tedirgin hareketlerini,korkusunu hisstmiş olsa gerek onu rahatlatıcı cümleler kuruyordu.
--Hilal hanım size söz veriyorum,doğruları anlatacağım.Murat ve benimle ilgili,hatta sizinle ilgili bütün doğruları.
Hilal hersaniye yeni şoklar yaşıyor,şaşkınlığı artık had safhaya yükseliyordu.Dersanede öğrencisi sandığı biri,hemde birkaç dakika öncesine kadar dilsiz olduğunu sandığı biri kendi hayatıyla bile ilgili doğruları itiraf etmek ten bahsediyordu.Hem şu anda babasını saymayınca hayatındaki en yakın erkek olarak gördüğü insanın kardeşi sandığı bu adam,Abisinden Murat diye bahsediyordu.Büyük bir ihrtimalle Muratın kardeşi olduğuda yalandı.Dersaneye sınava hazırlanmak için gittiğide,Ama Hilal tüm bu aklına takılanların,yüreğini sıkıştıranların cevabını kendisi bulamazdı ve şu aşamada bu genç adamı dinlemekten başka çaresi yoktu.Ona güvenmek ve onunla bir yerlerde birkaç saat geçirmeyi göze almak zorundaydı.Yinede belki biraz daha güvenli olabileceğini düşündüğünden olsa gerek Coşana kendi evlerine gitmeyi teklif ediyordu.
--Tamam konuşalım elbet,zaten buna mecburuz sanırım.Ama bize gidelim.bizi kimse rahatsız edemez orda
--Olmaz hocam.Murat size gelebilir,benim size anlatacaklarım benden çok onu ilgilendiren şeyler,beni orda görürse bir çuval inciri berbad ederiz.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum