Hilalin evde aylak aylak geçirdiği günlere yenileri ekleniyor,Murat halâ aramıyordu.Artık sabrı taşmaya başlamıştı,simitevine gidip Muratın orda olup olmadığına bakmak için erkenden evden çıkmıştı.Öyle ya eğer coşan dersaneyi bırakmadıysa Murat onu bırakmak için yine orda olabilirdi.
Arzu son iki gündür yine eski günlerdeki gibi bunalım takılıyordu.Çünki Hilal yanılmamış,sadece birkaçgün ders verdiği lise talebesi bir çocukla yakınlaşan Arzu ona bile hakim olmamaıştı.Hilalin evden çıktığını gören Arzu,hemen telefonuna davranmış,salimi eve çağırmıştı.Ogün okulda dersi yoktu.Salimle dışarda değil evde görüşmeliydi.Kendisini görmek istemeyen,dersleri bırakan Salime bunun sebebini sormalıydı.
Salim Arzu çağırdıktan bir saat kadar sonra eve gelmişti.Arzu üzerinde sabahlığı olduğu halde açtı kapıyı,yine aynı kozunu oynuyordu.Salimi bırakmak istemeyen Arzu ona karşı dişiliğini kullanmaya kararlıydı.Salim salona girdiğinde birkaç saniye sessiz kalmış sonra sıkıntılı bir ses tonuyla
---Beni neden çağrdınız Arzu hanım
--Şimdi yine Arzu hanımmı olduk,iki üç gün önce Arzundum hani
---Bak ben aslında böyle osun istemiyordum
Arzu delikanlıyı sorularıyla bunaltıyordu,kendisini neden bıraktığını,hoşuna gitmeyecek ne yaptığını öğrenmek istiyordu.Aslında Arzunun umrunda olan bu sorulara yanıt bulmak değil,Salimle arkadaşlığa devam edebilmekti.Konuşmalarının hesap sorma şekline dönüştüğü bir anda Salim ağzındaki baklayı çıkarmıştı.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta