Ogün Hilal dersaneye girdiğinde hiçte alışık olmadığı bir durumla karşılaşmıştı.Dersanede ölüm sessizliği vardı.Kantinin kapısı açıktı,fakatr içerde kimse yoktu.Öğretmenler odasıda boştu.Meraklandı,Müdürün kapısını tıkladı,ses gelmeyince açtı.Müdürde odasında yoktu.Sınıfın kapısını dinledi,içerde ders olup olmadığını anlamaya çalıştı.Fakat içerden müdürün sesi geliyordu.
-Arkadaşlar; böyle bir olay saklanmaz.Lütfen bize yardımcı olun.Şüphelendiğiniz biri dersaneye girdimi,yada içinizden birini bu eğilimde gördünüzmü?
Hilâl kapıdan ne konuşulduğunu anlayamamıştı,kapıyı çaldı,girdi.Şaşkın şaşkın bakıyordu.Felsefe öğretmeni,matematik öğretmeni,müdür,edebiyat öğretmeni hepsi sınıftaydı.Hilâlin girdiğini gören Müdür elindeki kağıdı göstererek;
--Gelin,Hilal hanım,gelin.Şu işe bakın,bu dersanede ilkkez böyle birşey oluyor.
Hilâl meraklanmıştı.
-Ne oldu Cevat bey?
--Edebiyat öğretmenimiz Azize Hanımın ceketine bir tehdit mektubu bırakılmış.
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta