Patlama Noktası Şiiri - Yorumlar

Önder Karaçay
1808

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

Üzerimize yıkılan
Kader mi?
Aç gözlülük mü?
Yoksa cehalet mi?

Hangisi Anadolu
Bu yükü taşıyamayan sensin

Tamamını Oku
  • Önder Karaçay
    Önder Karaçay 08.02.2023 - 18:33

    Depremler

    İçinde yaşam olmayan çok katlı mezarlar memleketin her tarafında bir zelzele ile yıkılıyor

    Ağaçların köklerine, vaşakların yuvasına dikilmiş beton çıbanlar
    İmara uygun olmayan yapılara bedeli karşılığında verilen ruhsatlara sahip olmanın bedelini ömrü ile ödeyenler üstüne üstlük birde bu borcun karşılığı olarak tefecilere yıkılan binalar ile ipotekliler

    İmara uygun olmayan yapılara ruhsat verenlere verilen oylar ise rüşveti bu çarkın

    Kimin cebini neyin karşılığında dolduruyorlar?

    Uğrar mı akıl ve bilim böyle yönetimlere
    Her zelzele sonrası takdiri ilahi der yaraları yara bandı ile sarar çaresizliği bir kez daha fırsata dönüştürürler

    Borçlu doğuyor, borçlu ölüyor insanlar
    Yaralar sözlerle sarılıyor

    Her zelzele ile yeniden sarsılıyoruz ve birli türlü kendimize gelemiyoruz!

    Sismik dalgalar çok kararlı Anadolu'yu adım adım dolaşarak bizi kendimize getirecek başka depremlerin öncü şokları olacak

    Artçı şoklar ve peşpeşe gelen depremler çok ısrarlı

    Ölenlerin ırkına ve mezhebine göre ayrı bir ilgi gördüğüne bile şahit oldu bu kulaklar ve gözler

    Acıya sevinen zalimlerin zevk çığlıkları karşısında depremin uğultusu sessiz kaldı

    Bir gün kendilerini sağır edecek yıkımı yaşayana kadar sürecek bu vahşet

    Yaşatmayan kirli düzenler aslında kimin üstüne yıkılıyor?
    Kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşüm ile unutuldu depreme dayanıklı yapı yapmak

    Çok kazanmak dışında hiçbir amacı olmayan müteahhitlere teslim edildi yuva yapmak

    Yıkıldıkça yükseliyordu lekelilerin hileli görüntüleri

    Yerin altında ki gibi ilerleyecek yerin üstüde ki zelzele
    Verdiğimiz zaman elele

    Doğu Anadolu, Kuzey Doğu Anadolu, Ölüdeniz, Ege bölgesi fay hatları üretiyor depremleri
    Kahramanmaraş, İzmir, Van, Erzincan
    Ölüm geziyor can can

    Yarın depremin yeni durağı neresi bilinmiyor
    Bilinse bile hiçbir tedbir ve ders alınmıyor
    Asıl depremin ülke yönetiminde olacağının sismik dalgaları yayılıyor

    Anadolu'da depreme binalar gibi dayanıksız yakalanıyor her insan

    Acılar uyandıracak bu toplumu

    ] Önder Karaçay [

    Cevap Yaz
  • Önder Karaçay
    Önder Karaçay 08.02.2023 - 18:32

    Ortak Gayretsizlik

    Doyuramadığımız bir canavar büyüttük içimizde!

    Şimdi kendimizi onun pençelerinden kurtaramıyoruz diye dövünüyoruz.

    Varlık içinde yokluğa özeniyoruz.

    Yokken başkalarının olanakları ile kendimizi varlık içinde sanıyoruz!

    Diğer taraftan varlığımızı daha da artırmak için canavarı beslemeye devam ediyoruz.

    Doğa orada ekip biçmek için bizi bekliyor.

    Ekip biçilecek topraklara depremlere dayanıksız beton döküyoruz.

    Hazır gıdalar tüketip hazır gıdalardan şikayet ediyoruz.

    Neden bu kadar yalnızlaştığımızın farkında mıyız? Bilmiyoruz!

    Hem birbirimizi istemiyor, hem de çok özlüyoruz.

    İkiyüzlülüğü çok sevdik.

    Bu çağ ikiyüzlülük çağı.

    Bir çelişki var bizde!

    Paraya ve maddiyata sattık huzur ve mutluluğu.

    Şimdi nerede arayacağımızı bulamıyoruz.

    O boşluğu bir kısmımız yazarak, isyan ederek, suçlu arayarak, kendimizi hiç görmeden teknoloji, tüketim, dedikodu ve yalanlar ile oyalanarak, rehavet içinde vurdumduymaz bir sorumsuzluk ile dolduruyoruz.

    Her birimiz bir başka tarafa savruluyor.Umursamıyoruz!

    Hepimizin ortak gayretsizliği yüzünden yaşıyoruz bu kendi zulmümüzü!

    Rahatımızdan vazgeçmeyi göze alamıyoruz.

    Sonuçta kaybedeceğimizi bildiğimiz yolda bile bile ilerlemeye devam ediyoruz.

    Farkında olmak bile bizi yolumuzdan döndürmeye yetmiyor.

    Ne kentli olabildikdik ne de köylü olmaktan vazgeçmeyi başarabildik.

    Kentleri kocaman köylere dönüştürdük.

    Hatta bir köyü içine sığdırabilen plazalara doldurduk.

    Köylü köylülüğünü bilemedi, kentli kentli olduğunu.

    Köyü kente, kenti köye taşımaya başladık.

    Kim nerede yaşamak istiyor bilemedik.

    Kentlerden köye gidenler köyde kentli gibi yaşamaya başladı.

    Köyden kente gelenler kenti köy yapmaya kalktılar.

    Görgüsüzlük akıyor her tarafımızdan.

    Zamanımızın yüzde yüzüne yakınını para kazanmak ve kazandığımızı harcamak için tasarladık.

    Paranın peşinde koşarken helak olmayan insan neredeyse kalmadı.

    Sanattan, kitaptan, tiyatrodan, felsefeden, edebiyattan, şiirden uzak durmayı itinayla başardık.

    İdeolojik devinimler hala birilerini kendine esir etmiş durumda.

    Gündemi siyasetin kısır döngüsü belirlemeye devam ediyor.

    Fatura ödemek ve yeni faturalar çıkarmaktan başka bir gayretimiz yok.

    Bizden sonraki kaçıncı kuşağın ödemesi gereken faturayı kestik bilmiyoruz.

    Ne önemi var ki! Kendini düşünmeyen bir toplum gelecek kuşakları mı düşünecek!

    Bizden sonraki kuşağın biri bize öyle bir fatura kesecek ki ya da kesmeli ki tarih bizi silmeli.

    Aksi takdirde biz kendi hatamızı kendimiz görmeyecek kadar kör olduk.

    ] Önder Karaçay [

    Cevap Yaz
  • Önder Karaçay
    Önder Karaçay 08.02.2023 - 18:32

    Acının Merkez Üssü Anadolu

    Bir tarafımız enkaz altında
    Acı bir kez daha birleştiriyor bizi

    Başlayan ve bitmemesi gereken bir bütünlük içinde sarsılıyor ve sarıyoruz yaralarımızı

    Hepimizin yüreği aynı yerde, acının merkez üssü Anadolu'da atıyor

    Fakirliğin ve ilgisizliğin negatif enerjisi çökmüştü üstümüze
    Takdiri ilahi kaderciliği anlayışına karşı yine çıkacağız ağır ağır bu yükün altından

    Sıyrıklar içinde nefes alıyor yaşama yeniden tutunuyoruz

    Acının merkez üssü Anadolu üzerine binen yükü atmak için yüreğimizi artçı şoklarla sarsıyor

    Toprakta üzerinde yaşayanları yeniden doyurmak için duyuncunu tohum yapmaya hazırlanıyor

    Bizim kendimize gelmemizi umuyor!

    ] Önder Karaçay [

    Cevap Yaz
  • Önder Karaçay
    Önder Karaçay 08.02.2023 - 18:31

    ??? Depremlerin Hasar Tespit Raporu

    Son yirmi yılda iki yüzden fazla imar yasası değişti
    Depreme dayanıklı yapılar yapmak için değil
    Her rant projesi bir yasa değişikliği ile yol aldı, bir müteahhite zengin olması için yol verildi

    İnsan yaşamı için uygun olmayan yapılara da yasayla bir çözüm buldular
    Hem para toplama fırsatı hemde oy alarak bu sorun da çözülebilirdi
    İmar affı veya imar barışı adı altında karşılıklı bir alışveriş yapıldı

    Birileri oy ve yetki ile rüşvet verdi
    Birileri aldıkları yetki ile rüşvete karşılık ruhsat ve tapu dağıttılar

    Alan memnun veren memnundu

    Son depremde imar affı ile tapu dağıtılan tüm yapıların büyük kısmı depremde yerle bir oldu

    Halkın karşı çıkması gereken duruma doğa karşı çıkarak faturayı her iki tarafa da kesti

    Hırsız müteahhitler rant projeleri üreterek bu yıkımın başrol oyuncusu oldular

    Halk imar affına karşı çıkacağına bu affı yapan siyasi zihniyete destek vererek bu suçun ortağı oldu

    Depremde yıkılan ve yaşamın üzerine çöken her bina için kader ve fıtrat planının bir parçası diyenler yine ilahi plana sığınarak sorumluluktan kaçmaya çalışacaklar.

    Hukuk bir kişinin ağzına bakıyor!

    Bunca deprem bunca yıkım oldu tek bir müteahhit kanun önünde hesap verdi mi?

    Neden hukuk hesap sormuyor ya da soramıyor?

    İhmalin, denetimsizliğin, sorumsuzluğun, liyakatsizliğin bize birşey olmaz rehavetinin zayıf temeller üzerine inşa ettiği binalar her zelzele de patır patır yıkılıyor insanların üzerine!

    Deniz kumu neden kullanılıyor? Yer raporu ve bina yapabilme raporu var mı? Kim vermiş? Neden vermiş? Nasıl vermiş? Bina bittikten sonra yaşam alanı olarak kullanmaya uygun ikinci bir raporu var mı? Neden yok? İnşaatı yapanın kurallara uygun bina yaptığını nasıl anlayacağız?

    Bina satış şartı içine yer raporu, bina yapabilme raporu ve yapımı bittikten sonra yaşam alanı olarak kullanmaya uygun raporu neden zorunlu hale getirilmiyor?

    Bina satış şartı olarak sadece deprem sigortası isteniyor?

    Sigorta deprem önlemeye yetiyor mu?

    Depreme dayanıklı yapı yaptığımızda sigortaya değil yapıyı yapanları ömür boyu sorumluluk yüklemek gerekmiyor mu?

    Müteahhitlerin çıkarına uygun yapı yapılmasına izin vermek bu imar planlarını onaylamak neden suç değil?

    Kahramanmaraş depremi bize şunu gösterdi; 1999 Gölcük depreminden hiçbir ders alınmadığını gösteriyor.

    Sık sık 9 şiddetinde deprem üretmesine rağmen kimsenin burnunun bile kanamadığı Japonya örneği varken hiçbir sorumlunun bizim karşımıza çıkıp inşallah ve maşallah sözleriyle yine biz yaparız benzeri maval anlatmasınlar.

    Japonya bu sorunu nasıl çözmüş ise bizde bu sorunu Japonya gibi çözecek bir iradeyi ülke yönetiminde söz sahibi yapmalıyız.

    Çünkü bu kafayla bu ülke yıllarca depreme dayanıklı konut sorununu çözemez.

    Müteahhitlerin ve kredi veren bankalar dışında kimsenin çıkarına hizmet etmeyen bu düzen yıkılmadan hiçbir sorun çözülemez.

    ] Önder KARAÇAY [

    Cevap Yaz
  • Önder Karaçay
    Önder Karaçay 08.02.2023 - 18:31

    Türk kültürünün ve devlet geleneğinin önemli bir ilkesi vardı;

    ? 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesi bizim için çok değerliydi.

    Bugün bu ilkeye bir ilke daha eklemek zorundayız.

    ? 'Devleti, kurumları ve ilkeleri yaşat ki insan yaşasın.'

    Kahramanmaraş ve diğer dokuz ilimizde yaşanan deprem sonrası durum bize böyle bir ders vermektedir.

    ] Önder KARAÇAY [

    Cevap Yaz
  • Taylan Uzar
    Taylan Uzar 07.02.2023 - 10:30

    Anadolu ne yapsın
    insanı değişti ise, bir yetmez derse, insanın kendine bile hırsızlık yaptığına ne desin Anadolu

    Doğayla yaşamayı öğrenemedik, öğrenmeye niyetimizde yok aslında
    Yarın bunlarda unutulur, kaldığımız yerden devam ederiz, hatta biraz daha hızlı geri kalmayalım diye.

    bir dönüşüm aldatmacası çıkardılar, insanı değil, başka şeyleri barındırıyor içinde
    yapı denetim denildi, içinde denetim dışında her şey var
    af af denildi, insan kendini af etti.

    gel dedik geldi...Uzmanı kim dinler, ne bilirmiş onlar...
    Suçsuz günahsız insanlara yazık ...Allah onlara metanet versin.

    Ne yapacan Hocam ...




    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta