Mevt diyorum, marka diyorsun.
Kuzum! Benimle eğleniyor musun?
Kendini lâyemut zannediyorsun.
Makamın erkine güveniyorsun.
Bilgi alıyormuşsun; çaycıdan, çorbacıdan, bekçiden.
Ne farkın kaldı, kayıkta kürekçiden.
Kürekçi de muhbir gibi âşıkları dinledi.
Anlaşıldı bizim paşa kayıkçıya imrendi.
Sazın, sözün, cümbüşün, kasıntı duruşun var.
Dindarsın güya… Haram sevişin var.
Yazık ki makamın, adamlığının üstünde.
Sanıyorsun kendini göklerin ötesinde.
Paşama kar etmez ezilenlerin sesi.
Tasma kabul etmez, kurttan kalındır ensesi.
Hükmü verdimi hâşâ Rab’i tanımaz.
Cihanda güya onun gibi bulunmaz.
Bizim ki çakma paşa, olmadı iyi oldu.
Taburu bırak, tüm ordu kudururdu.
Mevla paşamı bizlere nasip etti
Paşam öyle bir adam günaha kefaretti.
Kudretlim!
Ölüm diyorum…
Hesap,
Kitap, sırat diyorum.
Paşam!
Duymadın galiba sana sesleniyorum.
Ettiğin her zulmün, attığın her adımın hesabı var.
Ahrette ne makam, ne marka elinden tutar.
Kayıt Tarihi : 14.12.2018 10:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hamza Mamaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/12/14/pasam-31.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!