Paşa caddesinde geniş bahçeli,
Üç kapılı ahşap bir konak vardı.
Konakta üç gelin, beş çocukla
İki de yaşlı büyük nine yaşardı
Misafirleri hiç eksik olmaz,
Her gün üç kapı birden çalardı.
Büyük avluda bu misafirleri,
Üç gelin de ayrı ayrı karşılardı.
Avluda Ihlamur, akasya, sümbül
Hanımeli ve karanfiller kokardı.
Büyükbaba ilk Osmanlı sarayında,
Sonrada Bağdat’ta paşaymış.
Kütahya’da uzun yıllar Kadılık,
Sonra Medrese hocalığı yapmış.
Uşşaki hazretlerini çok sever,
Her Cuma halini hatırını sorarmış.
Emekli olunca şeyhin davetiyle,
Uşak ilçesine gelip burada kalmış.
Şimdiki bu büyük ahşap konakla,
Yanındaki kütüphaneyi satın almış.
O gün bu gündür bu caddenin adı,
Bu sebeple paşa caddesi kalmış.
Söylenenlere göre biri Kütahya da,
Diğeri de Uşak’ta, iki zevcesi varmış.
Kütahya da ki zevcesi Uşaklı,
Uşakta ki zevcesi de Kütahyalıymış.
Avama göre Ankara’lı, havasa göre
Konya’lı, soranlara göre de Vanlıymış.
Yani anlayacağınız devşirme değil,
Osmanlının önemli bir paşasıymış.
2001
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 19.7.2022 22:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!