O öyle bir paşa ki...kadın demezsin ona,
İşte bende bir paşayım, yalan söylemem sana.
O hep doğrudan yana, her zaman tavır aldı,
Hırsız ve soysuzları, saraydan o çıkardı.
Elbet sevmezler onu, hele büyük kavuklar,
Ondan nefret ederler, etrafında yavuklar.
Rüşvetsiz iş yapmamak, işlemiş kanlarına,
Hazine bomboş kalmış, kendi çıkarlarına.
Sen şimdi söyle ağam...onun yerinde olsan,
Kelle bırakır mıydın, şimdi sarayda olsan.
Ağa biraz düşünmüş, sen haklısın galiba,
Bir çok kelle keserdi, bırakmazdı Talip ağa.
Çok tanımak isterdim, böyle yüce bir kulu,
Hizmetinde koşardım, almazdım para pulu.
Paşa çok duygulanmış, sende tanırsın bir gün,
Sana mutlak gelecek, ya yarın...ya öbür gün..
Paşa sözleriyle bastırmış, isyan meselesini,
Diğer bir kısım kavuk, vermişler kellesini.
Aradan yıllar geçmiş, görev düşmüş nefere,
Paşa padişahın yanında, çıkmışlar bir sefere.
Paşa ile Talip ağa, hep beraber olmuşlar,
Savaşmışlar sırt sırta, vatanı savunmuşlar.
Savaşta şehit düşmüş, paşa ile Talip ağa,
Bu tarihi hikayemiz...burda biter galiba.
- S O N -
Nuri Gökhan SonselKayıt Tarihi : 23.1.2006 22:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!