Başta kapı kulları, sonra harem ağası,
Daralmasın istiyor, bu avanta sahası.
Başlıyor ufak ufak, sinsice baş kaldırma,
Sonra da yükseliyor, açık açık saldırma.
Paşa gayet temkinli, saklıyor hislerini,
Çünkü bir gün kesecek, o çatlak seslerini.
Şimdi fırsat kolluyor, bir hadise bekliyor,
Birini bin yapacak, üst üstüne ekliyor.
Paşanın şakası yok, saray korkuyla susmuş,
Her gün emir yağıyor, sanki o zehir kusmuş.
Paşanın her verdiği emir, uygulanır anında,
Bir gün isyan çıkıyor, Topkapı meydanında.
Paşa durumu arz eder, devletlu padişaha,
Haşmetlu gayet kızgın, kalkıyor hemen şaha.
Çağırıp sadr-ı azam-ı , veriyor kesin emir,
Bu kelleler gidecek, padişah bu...ne denir.
Paşa korkunç sinirli, gider olay yerine,
Meydan çok kalabalık, dönmüş insan seline.
Her tarafta meşale, yangın yerine dönmüş,
Konaklar alev alev...yalnızca biri sönmüş.
Kayıt Tarihi : 23.1.2006 22:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!