Bir lambanın titrek ışığında doğardı şiirlerim
Radyo tiyatrosuydu her perşembe heyecanla beklediğim
Otomatik değildi o zaman makinalar
Bir parmak ucu yorgunluğu değildi
Yıkanan çamaşırlar.
Asyayı avrupaya bağlıyan vapurlardı
yoktu boğazımızın bu inci gerdanlığı



