Ferhat Dede, kuşçunun öğütlediği kadar bekleyemedi ve haftasının üstüne kafesin üst kapısını dışarıya ve yandaki alt kapısını da geriye açtı.
- Bu bir dünya kuralıdır. Diyordu. Giden gelir, gelen döner, içerideki dışarı çıkmak ve dışarıdaki içeri girmek ister. Bu da çıkmak isteyecek, çıkabildikten sonra dönecektir.
Boşuna beklediler: Parmak Çocuk çıkmadı, fakat çıkabilmek için kendisine bir kapı-pencere arayıp durdu.
Perişan Nine umutsuzdu:
- Kafes teller içinde ve tellerin tümü birbirinin tıpkısı. Telsiz kapıları nasıl bulabilir ki?
Ferhat Dede işi kolaylaştırabilmek için:
- Parmak Çocuk, bak, buralar kapı, buralar açık, buralardan çıkabilirsin. Diyerek telsiz açıklıklardan içeri birkaç kere parmak sokup çıkardıysa da sonuç alamadı.
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta