- Gerçekten kötü bir düş gördüm ve hayra da yoramıyorum.
- Anlat bana, ben yorayım.
- Düşümde mavilikler içindeydim. Çevremde beyaz beyaz bulutlar vardı. Uçuyordum ama karnım aç olduğu için kanat çırpamıyordum. Tepeden aşağı seni gördüm, bağırmak istedim, sesim çıkmadı. Bir ara baş örtümüm bulunmadığını fark ettim. Sonra, kendimi bir cenaze kalabalığının arasında buldum. Baş örtüm oradaydı ve ölünün tabutunun üstüne örtülmüştü. Onu almaya uğraşırken birisi, ölen adamın kendisini minareden attığından öldüğünü söyledi. Cenaze töreni ansızın bir odun deposuna dönüştü. İki adam ha bire hızar çekmekteydiler. Odunların gereğinden büyük kesildiklerini ve sobaya falan sığmayacağını düşünerek bir soba kapısı kapattım ve senin önündeki sehpaya bir bardak su koydum.
- Ve sonra uyandın?
- Evet, evet uyandım.
- Şimdi de düşünü kötüye yoruyorsun ve ölümünün sana düşünde bildirilmiş olabileceğini sanıyorsun.
Perişan Nine tedirgin tedirgin mırıldandı:
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta