- Duydun mu Perişan? “Cik” dedi. Parmak Çocuk “Cik” dedi.
- Duydum Ferhat, “Cik” dedi. “Cik” dedi bu kutsal konuk.
- Parmak Çocuk sen “Cik” mi dedin? “Cik” lendin mi güzel kuş?
Parmak Çocuk her hangi bir yanıt vermedi; bulunduğu yerde durgun, çekingen bakındı. Yine yem yemedi, yina su içmedi.
Ferhat Dede ile Perişan Nine, gözlüklerini taktılar, bir aynı gazetenin sayfalarını yarıdan bölüşüp okudular ve okurken kendilerine ilginç gelen konuları birbirlerine aktardılar. Perişan Nine bir ara, okuduğu sayfayı yaşlı eşine uzatarak:
- Şuraya bir baksana Allah aşkına, bey. Dedi. Adam neler neler söylemiş.
Ferhat Dede gözlüklerinin üstünden karısına baktı:
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta