- Duydun mu Perişan? “Cik” dedi. Parmak Çocuk “Cik” dedi.
- Duydum Ferhat, “Cik” dedi. “Cik” dedi bu kutsal konuk.
- Parmak Çocuk sen “Cik” mi dedin? “Cik” lendin mi güzel kuş?
Parmak Çocuk her hangi bir yanıt vermedi; bulunduğu yerde durgun, çekingen bakındı. Yine yem yemedi, yina su içmedi.
Ferhat Dede ile Perişan Nine, gözlüklerini taktılar, bir aynı gazetenin sayfalarını yarıdan bölüşüp okudular ve okurken kendilerine ilginç gelen konuları birbirlerine aktardılar. Perişan Nine bir ara, okuduğu sayfayı yaşlı eşine uzatarak:
- Şuraya bir baksana Allah aşkına, bey. Dedi. Adam neler neler söylemiş.
Ferhat Dede gözlüklerinin üstünden karısına baktı:
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman