Parktaki İhtiyar Şiiri - Mehmet Şükrü Baş

Mehmet Şükrü Baş
267

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Parktaki İhtiyar

Parkta bir sonbahar, bankta bir garip insan,
Öylesine mahzun, öylesine perişan.
Korka korka yanına gittim, başladık konuşmaya,
Ömürden yaprak yaprak dönemler anlatmaya

Dedim “Baba evli misin, yoksa dul musun?
Niye böyle kederli, niye böyle mahzunsun? ”
Dedi “Dert ile nikâh kıydım', ben onunla evliyim,
Dört oğlum var, selvi gibi, dört de gelinim.”

Dedim “Hanımın ne oldu, yoldaşın nerde? ”
Dedi “Oğul, O ölünce düştüm bu derde.”
Dedim “Evin barkın ne oldu, gidecek yerin yok mu? ”
Dedi “Evlat deşme yaramı, başkaca işin yok mu? ”

Çekinme “Baba dedim, anlat bana derdini”
Dedi “Anlatsam da derdimi, sanki bende biter mi? ”
Dedim “Gitsene baba, oğullarının yanına”
Dedi “Gitmeye giderim de alırlar mı yanına? ”

Dedim “Baba önün kış, peki ne yapacaksın?
Oğlun, torunun var, gitsene onlar baksın.”
Dedi “Gidemem oğul, gelinlerim bakmazlar,
Oğullarım da onların sözlerinden çıkmazlar.”

Dedim “Şimdiye dek ne yaptın, hani senin servetin? ”
Dedi “Dört oğul büyüttüm, okuttum da everdim.”
“İyi ya” dedim “Ekmişsin, tohumunu hadi gidip biçsene,”
Dedi “Oğul sen ne bilin, kalkıp yolan gitsene.”

Dedim “Baba, peki bu günler nasıl geçer? ”
“Geçer evlat geçer” dedi, “Delip de geçer.”
Dedim “Baba kış ağır olur, bahara çıkar mısın? ”
Dedi “yudum yudum eriyorum, dönüp de bakar mısın? ”

Kalkmak istedim banktan, titredim kalkamadım.
Sanki bir aynaydı karşımda, kendi kendime baktım.
Demek ki kader sessiz sessiz örüyorken ağını,
Yarınlar meçhul bize, kimler bilir yarını?

Güneş girmişti yuvasına, yağmur çiseliyordu;
Evi yurdu olanlar, evine gidiyordu.
Birbirimize sokulduk, benle ihtiyar,
Birer birer yanıyordu lunaparkta lambalar.

Akşamın karanlığı, çökmüştü üstümüze;
Teker teker kapandı, kapılar yüzümüze.
Girdim ihtiyarın koluna, baktım ki titriyordu,
Sanki bir mum gibiydi, yaşarken eriyordu.

Elazığ 2001

Mehmet Şükrü Baş
Kayıt Tarihi : 11.3.2006 22:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Aslan Baykara
    Aslan Baykara

    Değerli Üstadım, Bir yaşamın anatomisi belki de ,, Mevlam yardımcımız olsun. Bu güzel esere ses oldum .. Kısmet bizeymiş::) saygılarımla

    Cevap Yaz
  • İlhami Bulut
    İlhami Bulut

    sosyal içerikli şiirini daha geniş paylaşımızdan memnun olduk..

    -sevgili üstadım..

    -selam olsun sana.

    -güzel yüreğine


    ========================================
    ** YANITLANAN MESAJ ********************
    ========================================
    Gönderen: MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
    Alan: Grup: Elazığa Ses Ol
    Tarih: 12.09.2008 15:10:00
    Konu: Gruptaki Dostlarıma
    ----------
    ELAZIĞ’A SES OL

    “Elazığ’a Ses Ol” adlı dostlar gurubundaki arkadaşlarım “Parktaki ihtiyar” adlı şiirimi değerli oyları ile ayın şiiri olarak seçme lütfunda bulunmuşlar. Zaman zaman bu şiirim üzerinde yorumlar yapmakta bu şiirimi sık sık gündeme almaktadırlar. 14 Aralık 2007 tarihinde bu sütunda yer verdiğim bu şiir ve yazımı bu kez bu gruptaki değerli dostlarıma sunma ihtiyacını duydum.
    İşte söz konusu yazı ve Parktaki İhtiyar:
    ***
    Şair diyor ki;
    Ben sonbahar’ı sevmem,
    Sonbahar’da üşürüm.
    Ben her sonbaharda
    Ölümü düşünürüm.

    Bizde bu duygular içerisinde yaşımızın getirdiği karamsarlıkla solan yaprakların dallarından düşüşünü seyrediyoruz. Bu mevsimde biraz daha karamsar olup gereğinden fazla üşüyoruz. Zaman zaman Kendimizi o düşen yaprağın yerine koyuyor dalımızdan ne zaman kopacağımızın muhasebesini yapıyoruz.
    Yine böyle bir sonbahar günün serin akşamında, yağmurların çiselediği bir günde parkta rastladığımız ve kendisi ile bir söyleşi yaptığımız, zaman zaman da kendimizi onun yerine koyduğumuz parktaki o ihtiyarın yaşantısını şiirsel bir duyguyla sizlere aktarayım dedim. Umarım her insan bu parkta mutlaka kendisine ayrılan bir bankın olduğunu bilecektir. Ve gün gelecek dalından düşen her yaprağın bir ölüm yolculuğuna çıktığını görecek işte o zaman kendisini de bastonuna dayanmış dalından kopacağı günü bekleyen o ihtiyarın yanında görecektir.
    Ama bu gün ama yarın mutlaka bunu hissedeceklerdir.
    ***
    PARKTAKİ İHTİYAR
    **
    Parkta bir sonbahar, bankta bir garip insan,
    Öylesine mahzun, öylesine perişan.
    Korka korka yanına gittim, başladık konuşmaya,
    Ömürden yaprak yaprak dönemler anlatmaya
    **
    Dedim “Baba evli misin, yoksa dul musun?
    Niye böyle kederli, niye böyle mahzunsun? ”
    Dedi “Dert ile nikâh kıydım ben onunla evliyim
    Dört oğlum var, selvi gibi, dört de gelinim.”
    **
    Dedim “Hanımın ne oldu, yoldaşın nerde? ”
    Dedi “Oğul, o ölünce düştüm bu derde.”
    Dedim “Evin barkın ne oldu, gidecek yerin yok mu? ”
    Dedi “Evlat deşme yaramı, başkaca işin yok mu? ”
    **
    ”Çekinme baba dedim, anlat bana derdini”
    Dedi “Anlatsam da derdimi, sanki bende biter mi? ”
    Dedim “Gitsene baba, oğullarının yanına”
    Dedi “Gitmeye giderim de alırlar mı yanlarına? ”
    **
    Dedim “Baba önün kış, peki ne yapacaksın?
    Oğlun, torunun var, gitsene onlar baksın.”
    Dedi “Gidemem oğul, gelinlerim bakmazlar,
    Oğullarım da onların sözlerinden çıkmazlar.”
    **
    Dedim “Şimdiye dek ne yaptın, hani senin servetin? ”
    Dedi “Dört oğul büyüttüm, okuttum da everdim.”
    “İyi ya” dedim “Ekmişsin tohumunu, hadi gidip biçsene,”
    Dedi “Oğul sen ne bilin, kalkıp yolan gitsene.”
    **
    Dedim “Baba, peki bu günler nasıl geçer? ”
    “Geçer evlat geçer” dedi, “Delip de geçer.”
    Dedim “Baba kış ağır olur, bahara çıkar mısın? ”
    Dedi “yudum yudum eriyorum, dönüp de bakar mısın? ”
    **
    Kalkmak istedim banktan, titredim kalkamadım.
    Sanki bir aynaydı karşımda, kendi kendime baktım.
    Demek ki kader sessiz sessiz örüyorken ağını,
    Yarınlar meçhul bize, kimler bilir yarını?
    **
    Güneş girmişti yuvasına, yağmur çiseliyordu;
    Evi yurdu olanlar, evine gidiyordu.
    Birbirimize sokulduk, benle ihtiyar,
    Birer birer yanıyordu lunaparkta lambalar.
    **
    Akşamın karanlığı, çökmüştü üstümüze;
    Teker teker kapandı, kapılar yüzümüze.
    Girdim ...
    ................

    Cevap Yaz
  • İlhami Bulut
    İlhami Bulut

    sosyal onulmaz bir yaraya parmak basan ayrıcalıklı bir şiir şairi gibi eline sağlık mehmet abi çok etkileyici bir çalışma...selamlar...

    Cevap Yaz
  • Mehmet Baş
    Mehmet Baş

    Bu şiir bire bir yaşanmış bir günün eseridir.

    Cevap Yaz
  • Duygu Bedir
    Duygu Bedir

    Artık büyüklerle birlikte yaşam kalmadı... Ağır bir yük gibi görünüyor gözlere... Ruhsuzlaştı mı insanlar, şartlar mı iyice bozuldu... Ne olursa olsun insan özünü kaybetmemeli. Hüzün doldurdu yüreğimize. Tebrikler. Sevgiler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Mehmet Şükrü Baş