Her çeşidini yaşadım acının,
Ancak hiç bir şey yaralayamadı çocukluğumu.
Milyon tane yüz, milyon tane ruh gördüm,
Milyon tane insan tanıdım, simsiyah kalpleri ile.
Ne kadar uzağa gittiysem,
O kadar çoğaldı acılarım.
Ne kadar çok acım varsa,
O kadar uzağa gittim ben de.
Şimdi, bir dünya uzağındayım dünyanın,
Bir dünya çivi çakılı ruhuma.
Bedenimden her an uçup gidecek kadar hassas
ve boşlukta asırlarca asılı kalacak kadar sağlam bir ruha sahibim.
Yetişkinliğimi acıtan bir şeyler buldum yaşadıkça.
Hani, açım diyemeyen çocuğun çaresizliği gibi.
Çocuklar büyür,
Adamlar yalnız.
İhtiyarlar bilir;
Her şey anlamsız...
Her erkeğin ihtiyacıdır,
Bir kadın tarafından tamamlanmak.
Yarım kaldıkça da parçalanır,
Erkeklerin erkekliği.
Parçalanır;
Anne karnında şehit düşen bebekler gibi,
Gemiler, trenler, kuşlar gibi,
Uçaklar gibi.
Paramparça olmak, parçalanmak değil,
Uzak kalmak acıtıyor insanı.
Nasıl bir bağlandıysam hayata saçlarından,
Sen benden ileri her adım atışında,
Trenler geçiyor göğüs kafesimden.
Gerinde kalıyorum.
Bu senin anlayabileceğin bir şey değil,
Ya da benim anlatabileceğim.
Ama öyle bir şey ki,
Ne desem yetemiyorum...
Parçalanıyorum!
Ender Deniz KayaKayıt Tarihi : 26.10.2013 05:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ender Deniz Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/10/26/parcalanmak.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!