Yarab! Af bekleyen onca kulların var.
Beni af edeceğim, başka kimim var?
Mal ve mülkünü, mezara götüren yok.
Mal ve mülk uğruna, kabre girenler çok.
Sinek bile konmaz, buz gibi mermere.
Yüreğim üşür, içime akar soğuk bir dere.
Sen seni al gel, ben bırakıp da geldim.
Sen benim olman için, ben engeldim.
Davetsiz misafir, süpürülecek yere oturur.
Davete icabet sünnet, değilsen gitme dur.
Ne geçim maaştan, ne de şifa ilaçtandır.
Rızık da, şifa da her şey yüce Haktandır.
Ortada ve kuytuda, yapılan her şeyi bilir.
Gölgeni de sollasan, ölüm peşinden gelir.
Cahile uzak ol, Hakka yakınlıksa niyet.
Mal çokluğu sanma, göz tokluğu hasiyet.
İsteyen, pişman olacaksa mazeret bulur.
Bazen de, yapmadıklarından pişman olur.
İlk insan ilk peygambere ilk söz, Elif Lam
Son peygamber, son kitap, son din İslam.
İnsanlar vurdumduymaz, neden gaflette?
Her yaptığının hesabı, sorulacak ahrette.
Sanma susan bir milletiz, tek yürek geliriz
Üç kıta dar gelir, şarkta da duyulur sesimiz.
Gözdağı değil bu, aklınızı başınıza devşirin.
Atlar kişnedi mi, ne güzel oluruz de ne şirin.
2010
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 27.9.2010 15:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!