Az kaldı ana,
Dayan,
Şuracıkta Devlet hastanesi,
İşte şurası Taş Köprü,
İlk balığa gönderdiğin yer.
Şurası;
Muzaffer İzgü'ye İlham veren,
Yüzmeyi öğrendiğim, İt Adası.
Şurası;
Bossa un fabirkası,
Babamın çalıştığı,
Karşılardım onu,
Kanlı kızın havlusundan.
İşte tam burası; Babamızın,
Ölüm haberini aldığımız yer.
Vermişlerdi elimize,
Üç yirmi beş kuruş,
Beş delikli kuruş,
Maaşından aldığı,
Çok sevdiğim,
Bir kilo da kan portakal,
Babamızdan kalan.
Az kaldı ana,
Şuracıkta Devlet Hastanesi,
Dayaan anaaaaaa!!
Birileri bağırır,
Türk Bayrakalrına benzemez,
Bayraklar altında,
Küçük çarşıdaki,
Üç kağıtcılar gibi,
"Hemşerilerimm, Vatandaşlarımm!"
Dili damağı kurur,
Kristal bardaktan su yudumlarken,
İçinden,
"Bana bakarsanız ananızı ağlatırım".
Ve başını kaldırır delikanlı,
"Paranın adamı,
Zaten anamı ağlatın,
Nem kaldı ağlatacak".
Sıra diğer analarda.
Kayıt Tarihi : 16.10.2017 21:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!