çocukluk tazeliğinden gelmiş
düşlerimiz vardı,
aydınlığa doğru uzanan.
bekleyişlerin hırçınlığıydı
senden bana, benden sana uzanan.
ağaçlar anladı lisanımızı
mevsimler anladı, gülüp geçtiler
sessiz gitmelere kalmış kalbimin kapısı
kendi boşluğuna düştü çırılçıplak...
yitirilme şansını kaybetmemiş
yarım yamalak vedalar çizdik.
ince, uzun, karayağız geceler
değdi tenime,
uzaklığına uzattığım,
gözlerime dev gibi görunen,
gözyaşlarımı çoğalttım.
suya doymak nedir bilmeyen
susuz karanlığına bıraktım...
aşk tablomuz
son fırça darbesini öfkeyle aldı elimizden
gel gizlice
aşk kendisini sorguluyor
içim sıkılıyor
nefesim karamsarlık kokuyor
gün batımı güneş, yalın ayak kaçıyor
burnumda eylül kokusu
eğilmiş doğa, boynu bükük kurban...
seni düşündükçe
uzaklaşıyorum kendimden
bir yanım yarım
bir yanım deniz hırçınlığı kıyılarımda...
uzakların sesi
sabahın ilk saatlerinde yeniden çık yola
gözlerin düşmesin kaldırımlara
akşam konaklaya dursun şehrimin üstüne
sen gel
tebessümü yarım
dudak ucuma...
kanatlarımıza değdi saçmalıklar
yol dediğin böyle olmaz
çukurlar doldurulmadan geçilmez
ağlasam
karaya vurur bakışlarım
boğazımda bekleyişler
balık kılçığı kadar acıyla batar
kara topraklı mezarlık içimiz
iyi kötü ne varsa mezar taşlarımızda
kesilen yağmurlar hızlansın üstümüzde
adın her taşımın üstünde
parantez içinde...
kolay mı sandın
balta girmemiş düşünce karanlıklarını
aydınlığa kavuşturmayı
zaman
mayası bozuk mesafeye aldırış etmedi
topla bütün benli yaşamını
iki kaşımın arasında kurduğum köprüden
hiçbirsey düşünmeden
git
son sözün ağzında kalsın
unutma ki
kalbine dipten badana çeksen de
sükuta teslim olsan da
ben senin çenenin yorgunluğundayım
an be an
ben senin sustuğun noktadayım...
içim dar olsa da
yeni yetme değil şiirlerim
tadı tuzu
hayattan
sensizlikten
yoksun
payıma düşen hayalimdeki geçişlerin,
git başımdan desem
kalemimi titretip te geçersin
açlıktan kudurmuş bir köpeğin
ağzından fırlayıp kaçamayacak kadar
kupkuru bir kemik parçası gibiyim
yeniksin
yenikliğin kadar
çaresiz yenikliğim
sert asi bir karanlığa gömüldü
aşkın yüzü...
at imzanı ayrılığa
besmele çekip yürüt endamını
tükür avuçlarına
yapış küreklerine
geç kalmış sonun
vur gitsin şah damarından
paramparça dağılsın
yolun açık olsun...
aşk
sana bittiğim yerde
paramparçayım
bir denizim kaldı
etrafimda
süt liman...
Sevda Gencer...
04/09/2011
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta