Hava bulutlu, paramparça
Nasıl ürkek yaşıyor tanrım
Yaprakları ağaçların
Dallar nasıl kırılgan kadınlar gibi
Salınarak turluyor kısa bir kaderi
Bir ses duyulur
Uzak çöllerin bedevilerine ait bir çığlık
Sarsar kentin karanlık iskeletini
Ağlamak ister insan
Ağlamak
Ağlamak
Ağlamak
Göçe elleri ayakları bağlı kuşlar gibi…
İçimde bir yerlerde
Bir heyelan alıp götürüyor bir şeyleri
Bir kopuş yaşarmış gibi
Kırılır zinciri zamanın
Devrilir mekânlar, tahtlar
Ve lambaları sefillerin
Ateşler söner
O vakit yehuda
Kendimi kanlı çarmıhlarda bulurum
Çivilenen ellerimi hissetmem
Mıhlı ayaklarımı ve.
Ve nasıl üşür içim yehuda
Üşürüm
Üşürüm
Üşürüm
Yarası kendinden büyük bir ıssız orman gibi…
Denerim unutmayı
Kalp ağrımı, göz ağrımı, diş ağrımı
Erozyonunu usumun, kaybını benliğimin
Gülmeyi denerim bazen
Beceremez ne ağzım ne dişlerim
Daha yakıcı olur gözyaşı
Katılaşır sancım,
Ağrı geçmek bilmez
Kaçıp gitmek isterim ey azize
Ya da rahmine sığınmak ey Meryem
Düşünürüm
Düşünürüm
Düşünürüm
Babası olmadığı için esmer bütün çocuklar gibi…
Kayıt Tarihi : 16.9.2008 19:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Arif Sizer](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/09/16/paramparca-40.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)