Nelerimizi sattığımızı bilemeden
Bir yanımıza yığdığımız paralarımız
Bazen, çokluğu yokluğundan da kötü
derin yaralarımız
Çiçekli vadiler geçerken
aşılmaz uçurumlar oluşturduğumuz
Tepelere çıktığımızı sandığımızda
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman